|
|
İmar bonozedeleri perişan sorumlular ise keyif çatıyor
Devletin hazinesine güvenip, sözde aracılık faaliyeti yapan İmar Bankası üzerinden bono-tahvil alanlar perişan. Herkes, 'haklısınız' diyor, davaları kazanmalarına rağmen ödeme yapan kurum yok. Peki suçları devlete güvenmek mi? Yazılı ve görsel basında 'İmar Bankası tarafından devlet tahvili ve Hazine bonolarına en yüksek faiz' reklamları dönerken devletin denetim ve gözetim yetkisine sahip kişiler seyrediyordu. Görevleri bu konuda gözetim ve denetim yapmak olanlar çıkıp da "Ey vatandaş! Sakın bu ilanlara kanmayın, İmarbank'ın bono tahvil satma aracılık faaliyeti yoktur" demiyordu. İmarbank 2 Ekim 2002-3 Temmuz 2003 tarihleri arasında 1 milyar 538 milyon YTL tutarında karşılıksız tahvil ve bono satışı gerçekleştirdi. Bu bonoları alan vatandaş bence haklı. Bu bonoları gidip Hazine'den alamayacağına göre, aracılık izni olan bir bankaya bono için parasını yatırır ve karşılığında makbuzunu alır. Onlar da öyle yapmışlar. Ne bilsin ki bankanın aracılık faaliyet yetkisi yok.
Gözetim görevlileri neredeydi? Maliye Müfettişi Murat Aktaş, İmar Bankası'nda yaptığı incelemede bakıyor ki İmarbank hiç bono-tahvil satmamış! Oysa hergün izlediği televizyonlarda ve okuduğu gazetelerde boy boy satış reklamları var. Bu durum onu kuşkulandırıyor. Müfettiş Murat Akbaş, BDDK'ya yazı yazıyor diyor ki "İmar'da vergi incelemesi yapıyoruz. İmar Bankası bize diyor ki 'devlet tahvili ve Hazine bonosu alış ve satış işlemimiz yok'. Bu bize inandırıcı gelmiyor. Çünkü her akşam televizyonlarda ve gazetelerde ilan ve reklamları var. Bu konuyu bir de siz inceleyin." BDDK bunun üzerine Maliye Teftiş Kurulu'na 28.3.2003 tarihinde cevap veriyor. Gerekli incelemeyi siz 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre yapın. Yani diyor ki "Sen bono tahvil satışını boş ver, bir tek vergi açısından incele." Sonunda İmar Bankası'na el konuldu ve TMSF bünyesine alındı. Elinde Hazine bonosu, devlet tahvili için yatırdıkları makbuz ile bankaya koşan bonozedelere ödeme yapılmadı. Gerekçe, bankanın bono satmaya yetkisi yokmuş. İyi de vatandaş bunu nereden bilecek? Bu konuyu gözetlemek ve gereğini yapmakla görevli anlı şanlı bürokratlar o tarihte ne yapıyordu. Onlar görevini yapmadıkları için bu duruma düşen bonozedelerin günahı ne?
SPK ve BDDK sorumlu Bunun ardından BDDK yetkilileri şöyle dedi: "İmar Bankası'nın bankacılık faaliyetlerine ilişkin bono satışının izlenmesinin SPK'nın sorumluluğu altında olduğu, dolayısıyla bu konudaki sorumluluk SPK'nındır." Bu konuda idari yargıda bir çok dava açıldı ve hepsi bonozedeleri haklı buldu. Danıştay daireleri, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu ve idare mahkemelerinin kararlarında SPK ve BDDK'nın 'ağır hizmet kusuru bulunduğu cihetle bonozedeleri haklı bulan yargı kararları da kesinleşti. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) yaptığı inceleme ve soruşturmada "Sermaye piyasası mevzuatını ilgilendiren işlemlerde SPK tarafından denetlenmesi gerektiğine işaret ederek" örnek olarak benzerlik arz eden Banca Di Roma ve Habipbank'ın SPK tarafından incelenmesini örnek gösteriyor ve SPK'daki bazı yetkililerin görev kusuruna dikkat çekiliyor.
SPK görevini yapmadı Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişi Abdullah Çiftçi de, 2499 sayılı SPK 22/g maddesinin, 3794 sayılı kanunla değiştirilmeden önceki hali 'Sermaye piyasasını ilgilendiren her türlü yayın, duyuru ve reklamları izlemek...' şeklinde iken, 29.4.1992 tarihinde 3794 s.kanunla yapılan değişiklikle bu ibarenin 'Sermaye Piyasasını ilgilendiren her türlü iletişim araçları ile yapılan yayın, duruyu ve reklamları izlemek...' şeklinde değiştirilmiştir. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın bu raporu üzerine dönemin SPK Başkan Yardımcısı Hülya Kemahlı, Piyasa gözetim ve düzenleme daire başkanı Cemal Küçüksözen, Aracılık Faaliyetleri Daire Başkanı Ali Tayfun Acar ve Başkan Yardımcısı İbrahim Kubilay Timuçin'in sorumlulukları olduğu iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu yapıldı. Bunun üzerine açılan ceza davası devam ediyor.
Fatura kime çıkacak? Yargı ve DDK raporu, "bonozedenin suçu yok, sorumlu, gözetim ve denetim görevi yapan BDDK ve SPK" diyor. Ancak bonozedelere ödeme de bir türlü yapılamıyor. Bu bonozedelere sonunda ödeme yapılacak. Ancak faturası vatandaşa mı çıkacak, yoksa kamu tarafından ödeme yapılması durumunda idare tarafından rücu mu edilecek? Daha da önemlisi sorumlu kişilerin belirlenmesi için yargı kararı mı beklenecek?
|