|
|
Yalancının Maksimumu
(Salonda ev sahibiyle burun buruna gelen hırsız yalanları)
* "Aradım aradım, telefona cevap veren olmayınca merak ettim, iyi misiniz diye, kalktım geldim ben de!"
* "Ya ben şu adresi arıyorum birader, bana bi yardımcı olur musun?"
* "Ya kusura bakma kardeş, bu uyurgezerlik illeti bir gün başımı yakacak ama dur bakalım ne zaman?"
* "Hadi şimdi sen hırsız ol, ben evsahibi!"
* "Ya bi tıkırtılar geliyordu sizin salondan, baktım sizin kalkacağınız yok, kalktım geldim, faredir herhalde!"
* "Demek ki neymiş; evinizin daha iyi bir kapıya ihtiyacı varmış. Bizim halaoğlu kapı işi yapıyo, arayayım yarın sana uygun fiyattan kale kapısı gibi bi kapı taktırsın abi..."
* "Ben nöbetçi eczane bakmıştım ama sanırım yanlış gelmişim. Eee yine de sorayım bari, sizde Vermidon var mıdır acaba?"
* "Ben hırsız değilim. Hatta tam aksine hırlıyım. Bakın; hırrrrr, hırrrr! Çok iyi köpek taklidi yaparım ben. Bi daha yapayım mı? Hıırrrrr!!"
* "Ben bir yazarım. Hırsızlarla ilgili bir roman yazıyorum. Bir hırsız bir eve girerken ne hisseder? Yakalanınca ne yapar, nasıl korkar? Bunları yazmak için önce yaşamak gerek, değil mi azizim?! Türk romancılığı verdiğiniz bu desteği hiç unutmayacak. Kitabım çıkar çıkmaz bir tane imzalıycam size, söz veriyorum."
* "Ben yarın kızınızı istemeye gelicem de ailemle kısmetse... Gece boyu bir yanlışlık yapıp da sevdiğim kızı kaybetmeyeyim diye önceden gelip prova yapayım istedim. Eee hangi koltuk sizinkiydi acaba?" (Son kitabımız, 'Yalancının Maksimumu'ndan bir yazı)
|