İşini yap, işini!
Bakan'ın üstünü başını arıyorlar... 'Başlarım Danimarkanıza' deyip, dönmüyor. Aynı partinin milletvekili, beline silah takıp Meclis'e girerken, engellemek isteyen polise... 'Sıkıysa al ulan' diye posta koyuyor. İçerde, aslan. Dışarda, kuzu. Bunu mu yazsam?
Yoksa... Memleketin camilerinde imam yok... Jetskiciler cirit atıyor. Onlarca vali, merkezde otururken... Öğretmenler işsizken... İmamları vali, imamları öğretmen yapmaya çalışıyorlar... Devleti, mescide çevirmek için. Bunu mu yazsam?
Şunu yazayım bari...
Genelkurmay Başkanı, "PKK bu ülkede gazete çıkarıyor, bu ne biçim iş" dedi. Öcalan'ın demeçlerini yayınlayan gazete, şak diye kapatıldı. E soralım o halde...
Asker söyleyince gazete kapatılıyorsa... Gazeteciler Cemiyeti neden susuyor? Basın Konseyi neden susuyor? Hani fikir özgürlüğü?
Yok eğer, buna fikir özgürlüğü denemezse... -ki, denemez- O gazete, terör örgütünün yayın organıysa... O zaman... Asker, "bu ne biçim iş" diyene kadar... Gazeteciler Cemiyeti neden sustu? Basın Konseyi neden sustu?
PKK'nın bu ülkede gazete çıkarması, Gazeteciler Cemiyeti'nin, Basın Konseyi'nin ilgi alanına girmiyor mu?
Gazeteciler cemiyetlerinin tek ilgi alanı... Belediyelerden bedavaya arazi ayarlayıp, üzerine kooperatif kurmak mıdır?
Devam edelim. Hukuki açıdan... Asker, "bu ne biçim iş" dedikten sonra, gazete kapatılıyorsa... Asker demeden önce neden kapatılmıyor?
Tespit yanlışsa, neden kapatılıyor? Tespit doğruysa, bugüne kadar neden açık tutuldu?
Asker, bu gazeteyi okuyup, "bu ne biçim iş" diye isyan ediyorsa... Siyasiler neden dut yemiş bülbül? Ya da, neden sustular bugüne kadar? Siyasilerin o gazeteden haberleri mi yok? Yoksa, o gazeteden haberleri var da... Tasvip mi ediyorlar?
Soruyoruz ama... Cevapları kabak gibi ortada aslında. Asker söyleyene kadar kimse kılını bile kıpırdatmıyor. Kimse işini... Üzerine düşeni yapmıyor. Sonra merak ediliyor... "Asker neden konuşuyor?"
Konuşması gerekenler, dilini yutmuşsa... Başka nasıl olacak bu iş?
|