|
|
Kent sitelerle kuşatılırken...
Evet, İstanbul sitelerle kuşatılıyor. Dersaadet'e yeniden nur yağıyor, bu kent dünyanın gözdesi oluyor, git gide daha çok insan bu efsanevi şehrin yanı başında, onun kokusunu duyarak, yumuşaklığını hissederek yaşamak istiyor. Bu ne bitmeyen bir özlem, ne yaman bir tutku... Ve siteler yükseliyor. Her yanda, her yönde... Eskinin çarpık-çurpuk yapılaşmalarının, korsan yerleşmelerinin veya gecekondularının yerine modern siteler... Elbette böylesi daha iyi dememek mümkün değil. Ve her yerde binalar yükseliyor. Her türlü sitenin içinde her türlü bina... Kimileri alabildiğine yüksek, adeta yan yana dizilmiş beton kuleler... Kimileri daha insan boyutlarında: Yeşilliklere gömülmüş daha alçak yapılar. Kimileri yüksek olanla alçak olanın karması. Gidip görecek halimiz yok. Ama gazetelerde her gün tam sayfa ilanlar, tüm bu bilgileri veriyor. Öylesine cafcaflı sözler var ki... Örneğin birinde 'Evrende bir eşi yok' deniyor. Artık evrenin diğer gezegenlerinde de böylesine siteler var mı, TOKİ'ler var mı, düşünün durun!.. Acaba bu inanılmaz yapı seferberliği içinde evrensel ölçütlere uyuluyor mu, yeşil alan, rekreasyon, gezi, oyun, kültür sahaları düşünülüyor mu? Bir de asıl kentin, asıl mistik ve tarihsel İstanbul'un yanı başında yükselen, onu adeta kuşatan ve kendi duvarları, kapıları, kuralları ve yasaları olan bu siteler, acaba gerçekten de İstanbul'a mı ait? Merak etmez misiniz?
|