|
|
İsmim bilinir de yüzüm bilinmez!
Ama artık bilinmek istiyor... "Gelip de Mazlum Çimen'den birşeyler biliyor musun dediklerinde, 'O benim' demek biraz tuhaf oluyor" diyor ve ekliyor: Halk müziği kültürü, aşıklık ve Alevi geleneğinden geliyorum. Bu üçü çok az insanda var, ben şanslılardanım.
* Dansa 79'da başladım. İstanbul Devlet Konservatuvarı'nın ilk mezunlarındanım ben. * Kuğu Gölü, Fındıkkıran, Uyuyan Güzel... 79'dan 2000'e ne kadar klasik eser oynanmışsa hepsinde vardım. * 4 sene önce trafik kazası geçirdim. Kazadan sonra günde 8 şişe serum yedim. Yıllarca hopla zıpla, 2- 2.5 ay yatınca kilo aldım, ondan sonra da kaldı kilolar. Eskiden 62 kiloydum. Boyum 1.71 falan. * Şimdi karakter oynuyorum. Şu andaki oyunda âşık rolundeyim. Bağlamayla çıkıyor, çalıp söylüyorum. Bale başlıyor. * Oyunun adı Emrah ile Selvihan... Âşık Emrah'ın hayatını konu alıyor. Biliyor musunuz, ben yeryüzünde tekim. Çünkü bir başka bale kadrosunda bağlama çalıp, baleyi başlatan başka dansçı yok!
*** Oyuncu, ses sanatçısı, besteci... Göbekli, posbıyıklı, bir 'ağıııır abi' görüntüsü... Ve buna mukabil balet. Balet mi? Hadi canım! İlk karşılaştığımızda "Bu göbek ve bıyıklarla mı dans ediyorsunuz?" demekten alamadım kendimi. Güldü. Sonra anlattı; kazayı, serumları, kilo aldığını... Posbıyıklar mı? Dokunmayalım... Saki isimli piyanist bir oğlu olan 58 yaşındaki Mazlum Çimen, İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından. Halihazırda sahneye çıkıyor; "Yok artık öyle hoplayıp zıplamıyorum, karakter oynuyorum" diyor, meraklıları onu bilir... Aynı zamanda, tarihe 'Sivas katliamı' olarak geçen olaylarda yaşamını yitiren ünlü ozan Nesimi Çimen'in oğlu... "Düşünsenize" diyor; "Aşık baba, balet oğlan, piyanist torun. Biz ailece devrim yaptık..." Yani birçoğu da bu nedenle aşinadır kendisine... Bir de dizi ve sinema filmlerinde görülüyor. Oradan tanıyanlar olabilir. Ama bunların ötesinde yaptığı müzik, Mazlum Çimen'in asıl bilinilirlik mertebesidir.
BİLİNMEK İÇİN ÇABAM OLMADI Yine de Mazlum Çimen'i aslında hem herkes tanıyor hem hiç kimse desek yeridir! O da zaten "Benim asıl sorunum; ismim bilinir ama yüzüm bilinmez!" diyor. Ancak artık bu değişecek. Kalan Müzik etiketiyle çıkan 'Buluşmalar' isimli yeni albümünü dinleyenler 'e bu müzik çok tanıdık' hissiyatıyla yüzünü de görmek isteyecek. Önceki iki albümü; 'Çimen Sesleri' ve 'Çimen Türküleri'ndeki parçalar illa bilindiği için (farz-ı misal; 'Ekmek, Şarap Sen ve Ben', 'Gittin Gideli', 'Aşk Olsun') bu tanışma süreci çok da zorlu geçmeyecek... Biz de o süreci kolaylaştıralım dedik ve anlatmasını istedik... "Bakın; 83'ten 93'lere kadar, 10 senelik süreye bir Çimen damgası vurulmuştur, bu kesin! Türk Halk Müziği'nde bir Çimen rüzgarı esmiştir. Ne kadar popüler olmuş türkü varsa o bizden çıkmadır."
* Ama hep arka planda mı kalındı? Hep arka planda kalındı çünkü ön plan dediğiniz şey; vitrin ve cafcaftır. Belki de bizim yaşam biçimimiz ya da bizim tercihimizdi o...
* Kendince bir terbiye denilebilir mi? Tabii. Benim şu andaki durumum da onun göstergesidir zaten. Ben şu an neredeysem bu kültürün, bu birikimin, bu terbiyenin üçlemesinden çıkan bir şey... Benim sorunum şudur; ismim bilinir ama yüzüm bilinmez!
* Peki şimdi niye yüzünüzün tanınmasını istiyorsunuz? Çünkü gelip "Mazlum Çimen'den bir şey biliyor musunuz?" dedikleri zaman sıkılmaya başladım. "O benim" demek de tuhaf oluyor. Hasan Saltık (Kalan Müzik'in sahibi) dedi ki, "İsmin biliniyor, müzikler biliniyor ama niye surat bilinmiyor?" Hiç böyle bir çabam olmadı ki... "'
BELGİN ÇOBAN-Fotoğraf: Korkut KALAYCI
|