|
|
|
Emekliler AİHM'e başvurdu
Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen), emeklilerin TÜFE farkı alacağı konusunda açtığı davanın, ''emeklilerin sendikal temsilcisi olamayacağı'' gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, emeklilerin sendika hakkı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Sendika Genel Başkanı Veli Beysülen, yaptığı açıklamada, TÜFE farkından doğan alacağın ödenmesi için açtığı kişisel davayı kazandığını, daha sonra bu farkların tüm sendika üyelerine ödenmesi amacıyla sendika adına dava açtıklarını söyledi.
Amaçlarının, emeklilerin tek tek mahkeme kapısına gitmesini önlemek ve SSK'nın her bir emekli için mahkeme masrafları ödemesinin önüne geçmek olduğunu ifade eden Beysülen, yargı süreci sonunda Yargıtay'ın, ''emeklilerin sendikal temsilcisi olmayacağı'' gerekçesiyle taleplerini reddettiğini bildirdi. Beysülen, Anayasa'nın 90. maddesindeki değişiklik ve uluslararası sözleşmeler gereğince emeklilerin de bir sendika çatısı altında örgütleme hakkı bulunduğunu savundu.
Yargıtay
kararından sonra konuyu AİHM'e götürdüklerini anlatan Beysülen, şöyle konuştu:
''AİHM, başvurumuzun ardından konuyu görüşüp görüşmeyeceğine karar verecek. AİHM'in lehimize karar vereceğini düşünüyoruz. Mahkemenin, İspanya ve Polonya'da emekli sendikası kurulabileceği ve üyeleri adına taraf olabileceği yönünde vermiş olduğu kararlar var. Mahkemenin benzer bir karar vermesiyle biz de üyelerimiz adına söz sahibi olabileceğiz.
Biz tüm bunlar beklenmeden Hükümeti, emekli örgütlerini tanımaya çağırıyoruz. Çünkü İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi başta olmak üzere birçok uluslararası belgede herkesin sendika kurma hakkı olduğu belirtiliyor.''
Veli Beysülen, halen, geçmişte ya da ileride emeğiyle geçimini sağlayan ya da sağlayacak herkesin sendika kurma hakkı bulunduğunu savunarak, bu nedenle emekliler, ev kadınları ve öğrencilerin sendika kurabileceklerini öne sürdü.
BAKANLIĞIN DEĞERLENDİRMESİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, daha önce ''toplu sözleşme'' talebinde bulunan Emekli-Sen'e, emeklilerin sendika biçiminde örgütlenemeyeceklerini bildirmişti.
Sendika kurma hakkı konusunda iç hukukta ve Türkiye'nin onayladığı ILO'nun 87 ve 98 sayılı sözleşmelerinde öznenin ''çalışanlar'', uluslararası hukukta ise ''herkes'' olarak ifade edildiğini belirten Bakanlık, şu görüşlere yer vermişti:''Burada üzerinde durulması gereken konu, sayılan uluslararası belgelerde sözü edilen 'herkes'ten neyin kastedildiğidir. Tabii ki, bu konuda değişik görüşlerin ortaya konulması mümkündür. Ancak bu belgelerin emek-sermaye ilişkisi içerisinde olmayan emekli olmuş, üretici, köylü, işsiz gibi grupları kapsamadığı ortadadır.''
Toplumu oluşturan tüm bireylerin, çalışıp çalışmadıklarına bakmaksızın ''sendikal'' oluşumlar şeklinde teşkilatlanabileceklerini ileri sürmenin doğru bir yaklaşım olmayacağını savunan Bakanlık, ''çalışan herkesin'' sendika biçimindeki örgütlenme hakkına sahip olduğunu ifade etmişti. Bakanlık, emeklilerin dernek şeklinde örgütlenebileceklerini kaydetmişti.
(AA)
|