|
|
|
|
|
|
|
|
|
'Kuleye gönderilen kodları iyi biliyordu'
Kaçırılan uçağın Kaptan Pilotu Mürsel Gökalp, "Uçağı kaçıran kişi son derece bilgili, uçağın herhangi bir acil durumda hangi kodların bağlanacağını biliyordu'' dedi. Pilot Gökalp, Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, şunları anlattı: "Uçuşa başlamadan önce mutlaka kapılar kapalı olur. İletişim bir düğmeyle ve arkasından sabah toplantısında belirlediğimiz bir kodla kokpite giriş olur. Bu uçuşumuz da aynı usullerle cereyan etti. Uçak düz uçuşa geçtikten sonra isteklerimi kabin amirine ilettim. Kodla kapıyı açtım. Kabin amiri içeriye girdi. O anda hava korsanı kabin amirini büyük bir hışımla kucağıma itti. Onları dışarı atmaya çalıştım, boğuştuk. Başarılı olamadım, çok iri yarıydı." Pilot Gökalap, Ekinci'nin, uçak kaçırmada kokpitten kuleye gönderilen kodları da çok iyi bildiğini söyledi. Gökalp bunu şaşkınlıkla karşılarken bu kodların çok gizli olması gerektiğini vurguladı. Pilot Gökalp'in sözünü ettiği ve uluslararası havacılıkta kullanılan kodlar, cep telefonuna benzeyen transponder adlı bir makineden gönderiliyor. Telsiz temasının kesilmesi halinde (Radio failure) uçakta tehlikeli bir teknik arıza anında her iki pilotun da meşguliyetten dolayı telsiz bağlantısına geçemediği durumlarda (Emergency) ve uçağın korsanlar tarafından kaçırılmak istendiği durumlarda (Hijack) kullanılan kodlar 4 haneli rakamlardan oluşuyor. İnternet ortamında bilgilere kolayca ulaşabiliyor. Bir web sitesinde yer alan bilgiye göre bu kodlar şöyle: 7600 (Radio failure), 7700 (Emercency) ve uçak kaçırma ise 7500 (Hijack).
Sevilay
YÜKSELİR - HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|