Modanın çakıldığı yıl!

"Bütçem elvermiyor, modayı takip edemiyorum," diyenlere müjde! Bu sezon, kendinize yapacağınız en büyük iyilik, zaten modayı takip etmemek!

Bu kadar zamandır konuyla ilgileniyoruz. O kadar yıl da moda dergisi çıkardım. Ama böyle sezon görmedim! Bu sene modada kıyamet kopacak. "İnanılmaz tasarımlar deliler gibi satacak," manasında demiyorum! Nasıl dünyada ahlâk çöküp, iyilik güzellik kalmadığında kıyametin kopacağı varsayılıyorsa, modada da bu berbat sezonda kıyamet kopmazsa, hiçbir zaman kopmaz! Eski moda dergisi editörünüz Gülse, bu sezonu sizin için değerlendiriyor: Fena, çok fena! Ya da şöyle diyelim. "Müjde, bu sezon kıyafete para harcamanıza gerek kalmadı"! Sezonun en çok öne çıkan trendlerinden bahsetmek isterim. Örneğin "Kat kat giyinmek"! Altınıza bol bir pantolon üzerinize tişört üzerine gömlek, gömleğin üzerine straples ikinci tişört, üzerine kolsuz bir süveter, onun üzerine hırka, hırkanın üzerine kısa bir ceket giyip, sanki bu eşyaları çantaya koymayıp üzerinizde taşıyormuşsunuz gibi görününce, modaya uymuş olacaksınız! Veya, sonbaharda Antalya'ya gidiyorum zannetmişsiniz de, uçak nasıl olduysa Stockholm'e inmiş, yanınıza palto almamış, soğuktan ne yapacağınızı şaşırmışsınız gibi!

DİYETİ FALAN BOŞVERİN!
Tabiatıyla vücuttaki bütün girinti ve çıkıntılar yok olurken, özellikle üst beden, kalın bir kütüğe dönüşüyor, ama çok fena stil sahibi bir kadın oluyorsunuz! Hatta, eski tozlukların, kollar için olanları çıkmış! Onları da takın, çekinmeyin! Sezon modasının özelliklerinden biri de bu: Sporla diyetle falan uğraşmayın, günah. Manken bile olsanız, iğrenç görüneceksiniz! Mesela bir "Koza elbise" modası var ki, bayıldım. Elbise göğüs altından bollaşmaya başlıyor, kalçalarda balon gibi şişip bir koza haline geliyor, büzgülerle müzgülerle destekleniyor ve diz altında biten elbiseden kalçanız 150 santim gibi görünüyor. Moda dergileri "volümlü, kabarık, şişkin siluetler" diyor. Aslında ortada bir siluet falan da yok. Top gibi birşey var! İçinden kelebek çıksa ne olur, böcek çıksa ne olur! Erkek takımları da sezonun favorilerinden. Dümdüz bir erkek pantolonu, düz erkek ceketi, kapalı yaka erkek gömleği, üzerine kravat ve düz, bağcıklı ayakkabılar! Ne kadar seksi görüneceğinizi tahmin edebiliyor musunuz? Özellikle de 40 bedenin üzerinde ve 1.60'ın altındaysanız! Akşam için janjanlı ve fırfırlı, dore elbiseler var bu sezon. Hani ucuzundan dans grubu kurmuşsun da, düğünlerde iskemlelere fiyonk yapılan kumaştan dansçılara mini elbiseler yaptırmışsın gibi! Ama bunu en kral marka yapmış! Altına da yetmemiş gibi rugan ayakkabılar giyiliyor, ama siyah olacak! Yalnız benim en sevdiğim tarz, bunlardan hiçbiri değil. Ben, bacakları git git bitmeyen, dar kalçalı, 36 beden 'tipik Türk kadını'na en çok yakışacak stili şimdi anlatıyorum: Üzerinize bir kısa kazak ve aba gibi bir kumaştan kruvaze, kısacık bir ceket giyiyorsunuz. Altına, kalçaları sımsıkı saran, streç bir dizaltı etek! Yetti mi? Yok! Eteğin altına siyah naylon çorap-topuklu ayakkabı giyip kurtarayım diyorsanız, bu sezonda hiç ümitlenmeyin! Kâbusumuz 'tayt'lar geri döndü! Streç eteklerin altına bileğin biraz üstünde biten siyah taytlar giyiliyor! Altına da mümkünse gangster tipi, kısa topuklu erkek ayakkabıları! Sonra aynanın karşısına geçip ağlıyorsunuz, rahatlıyorsunuz!

MODACILAR BİZİ 'BENZETTİ'
Belki de modacılar nereye kadar gidebileceklerini deniyorlar! Veya kadınlara sinir olan birkaç gay tasarımcı birlik olmuş, mahsus yapıyor, ne bileyim! "Bütçem kısıtlı modaya uyamıyorum," diyenlere veya tarzıyla ilgili biraz şuuru olanlara öpücüklerimi yolluyorum. Üzülerek, bu senenin trendlerinden "İskoç deseni", "Siyah" ve "Yüksek topuklu, platformlu ayakkabı" dışında, hiçbirine uyamayacağız. Adım gibi biliyorum, bir iki hafta içinde sokaklarda dev dore kazağının altına taytını, düz ayakkabısını çekmiş, üzerine kocaman parkasını geçirmiş, 46 beden hanımlara rastlamak imkânsız olmayacak! Halbuki o günlerin bir daha geri gelmeyeceğini umuyorduk!