|
|
|
|
Takiyeci kuşkusu
Gerek Nursi gerekse Gülen birer pragmatist olarak "en büyük amaçları" için ne gerekiyorsa onu yapıyorlardı. Türban eylemlerinin çarşaflı erkekler ya da İslamcı kıyafet giyen başı açık kadınlar tarafından yapıldığını söyleyen Gülen işi 'türban bir teferruattır, fütuhattır' deme noktasına kadar vardırdı. Ancak bu pragmatizm Gülen'in kendi öğretisinden de gelmiyordu. İlhamını fikri ilkelerini aldığı Said Nursi'den alıyordu. Nursi de örneğin başlangıçta İslam'ın siyasette kullanılmasını istememiş talebelerine de siyaseti yasaklamıştı. Çünkü o dönemde siyasete girmek Atatürk'ü karşısına almak demekti. Ama 1950'lerde Nursi siyasete parti kurarak girmeyin ama seçmen olarak girebilirsiniz diyerek DP'ye destek vermişti. Nursi'nin bu özelliğini bilmeyenler Gülen'in eski ve yeni davranışlarını yan yana getirerek onun "takiye" yaptığını yani karşısındakini kandırmak için kendini olduğundan farklı gösterdiğini kolayca söyleyebilir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|