'Önergeyi Patrik istedi...'
AB uyum yasaları için olağanüstü toplanan Meclis'te, görüşülen tasarılar karşısında herkes şaşkın. AK Partililer, CHP'nin, "Lozan'ı deliyorsunuz, Ruhban Okulu'nun açılmasına imkan tanıyorsunuz" iddiaları karşısında tedirgin ve şaşkın. CHP'liler ise, "TCK 301'in kalkmasına karşı çıkıyoruz; parti aşırı milliyetçi politikaya mı yöneldi?" kaygısında. Özetle, kafalar karışık. Önceki akşam Özel Öğretim Kurumları Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesi sırasında yaşananlar da bunu göstermeye yetti. Hükümet adına verilen önerge ile "azınlık okulları" yeniden tanımlandı. "Rum, Ermeni ve Musevi azınlıklar" ibaresini tasarıdan çıkaran, yerine "Gayrimüslim azınlıklara mensup Türkiye vatandaşları" cümlesini koyan önerge ile "azınlık okullarına etnik veya dini köken itibarıyla bu azınlıklara mensup yabancı çocukların gidebilmesine" de olanak sağlandı. Hükümetin önergesi anında kabul edildi. CHP'lilerin, "Sadece Ruhban değil, Pontus, Süryani, Ermeni okullarınız da oldu, Lozan'ı deldiniz" suçlamasıyla AK Parti karıştı. Önce oturuma, ardından görüşmelere ara verildi, dün de tasarı askıya alındı.
Mutafyan'ın ricası... Peki, hükümet önergeyi verirken, Lozan'a aykırılık yaratıldığının farkında değil miydi? Soruyu AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'a yönelttim. Kapusuz, önergenin Dışişleri Bakanlığı'nın talebi olduğunu belirtip, anlatmaya başladı: "Önergeyi Türk vatandaşlığına geçememiş Ermeni çocukların iyiliği için verdik. Çünkü, Türkiye'de okulun açılabilmesi için Ermenistan'da da açılması, mütekabiliyeti gerekiyor. Ermenistan'ın tutumu belli. 'Bu çocuklar için bir fırsat yaratılsın' denildiği için önergeyi verdik." Kapusuz'un açıklaması bununla kalmadı, ilginç bir detayı da aktardı. Önergenin, "Türkiye Ermeni Ortodoks Patriği Başpiskopos II. Mesrob Mutafyan'ın ricası üzerine" verildiğini açıkladı. Kapusuz'un aktardığına göre, Patrik II. Mesrob, son yıllarda Ermenistan'dan Türkiye'ye çok sayıda çocuğun geldiğini söylemiş. Bu çocukların, Türk vatandaşlığına geçme şansı olmadığı için, okuma olanaklarının bulunmadığını vurgulamış. Azınlık okullarından yararlanma olanağı sağlanması halinde, "çocukların istenmeyen yollara kaymalarının önünü kesebileceklerini" bildirmiş. Kapusuz, "Patrik Mutafyan'ın önerisi doğrultusunda iyi niyetli bir adımdı" deyip ekledi: "Yanlış anlaşılmalara neden olmamak için de geri çektik..."
Erdoğan'ın talimatı Hükümetin, "tasarılardaki geri adımı" sadece Özel Eğitim Kurumları tasarısında ortaya çıkmadı. Vakıflar Yasa Tasarısı'nda da benzer bir olay gerçekleşti. CHP'nin yasanın bazı maddelerinin Lozan'ı deldiği iddiasına, AK Parti'den de destek gelince, parti yöneticileri durumu Bursa'da bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan'a iletti. Lozan Antlaşması gereği, azınlık vakıflarına verilen hakkın, Batı Trakya başta olmak üzere diğer ülkelerdeki Türk azınlık vakıflarına da tanınması gerektiği yönündeki maddeleri anımsatıldı. Erdoğan'ın "O zaman 'mütekabiliyet' esası konulsun" talimatı doğrultusunda tasarılarda düzenlemeye gidildi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'a göre, "düzenlemeler, AK Parti'nin azınlıklar üzerinden dolanıp, dini özel okulların açılmasına olanak tanıma oyununun" parçası... CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'e göre de Lozan'ın delinmesine, Dışişleri ve İçişleri bakanlığı mensuplarından oluşan Azınlık Sorunları Değerlendirme Kurulu karar verdi. İddialar ağır; bakalım Dışişleri ne diyecek?
|