CHP İstanbul'da "iktidar" savaşı
CHP İstanbul İl Örgütü yeni bir savaşın eşiğinde... Çok değil bir yıl önce Şinasi Öktem'in Altan Öymen'e karşı il başkanlığını kazanmasıyla parti içi kavga açısından "huzura" kavuşan CHP, ne yazık ki bu huzuru sürdürecek "siyasi başarı"yı gösteremedi. Çünkü, ne parti içi demokrasi adına kucaklayıcı olundu, ne de İstanbul gibi ciddi sorunları olan bir şehirde etkili bir il örgütü yaratılabildi. Ve ipler gerildikçe gerildi. Önceki gün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup yöneticisi 7 kişinin istifasıyla bu gerilim çözüldü ve parti içindeki "gizli savaş" açığa çıkmış oldu. Peki nedir bu savaşın nedeni? Birçok nedeni var; parti içi güç, milletvekilliği hesabı ve elbette rant. Bir muhalefet partisinde "iktidar" savaşı belki anlaşılabilir ama işin içinde "rant" iddialarının olması gerçekten şaşırtıcı. Dahası var, ana muhalefet partisi olan CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Belbim'de patlayan "yasak aşk" skandalı gibi önemli olayların üzerine gitmek yerine, kendi içinde kavgaya tutuşması herkesi şoke etmiş durumda. Bu gerçeğe rağmen, şimdi biraz geriye dönüp CHP içindeki bu "gizli savaş"a biraz daha yakından bakalım. Aylardır kulislerde derin bir söylenti dolaşıp duruyor. Denilen şu: İstanbul CHP örgütü, AK Parti'nin yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin büyük arsaları imara açarak trilyonluk rant yaratmasına karşı 100'e yakın dava açtı. Ancak, iddiaya göre bu davalardan bir kısmının "sihirli bir el" tarafından geri çekilmesi parti içinde huzursuzluk yarattı. Geri çekildiği iddia edilen yaklaşık 10 dosyadan ikisi belli. Biri partiye yakın bir müteahhide, diğeri de İstanbul Teknik Üniversitesi'ne ait... Kuşkusuz parti içinde rahatsızlık yaratan sadece bu dosyalar değil. Son dönemde iki önemli gelişme dikkat çekti. İlki CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen'in, sık sık İstanbul il yönetimini AK Parti'ye karşı Büyükşehir'de yeterli muhalefet etmemekle suçlamasıydı. Sevigen'in özellikle de CHP Grup üyelerinin, İstanbul'un 1/100 binlik çevre planına destek vermelerini eleştirmesi gerilimi iyice artırdı. Grup üyeleri şaşkındı. Planlar hakkında parti yetkililerine bilgi verildiği halde eleştirilmelerini anlamakta zorlanıyorlardı. İkincisi ise, CHP İstanbul İl Örgütü'nün Kumburgaz Belediye Başkanı Hüseyin Çorbacıoğlu'nu "Sarıgülcü olduğu gerekçesiyle" disiplin kuruluna sevk etmesi ve Büyükçekmece CHP İlçe Başkanı Dr. Ali Şeker'i aynı gerekçeyle görevden almasıyla yaşandı. Her iki olay da parti içinde ciddi tartışma yarattı. Hatta İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grubu'nun, Çorbacıoğlu'nun disipline sevkine, imza kampanyası başlatarak karşı çıkması CHP yöneticilerini bir hayli kızdırdı. Art arda yaşanan gelişmeler partide tansiyonu hayli yükseltti. İplerin kopması ise geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İmar Komisyonu'na gelen "iki dosya"nın görüşülmesinden sonra gerçekleşti. Şişli ve Kadıköy'den gelen bu dosyalar için, gece 02.00'lere kadar süren pazarlıklar yapıldı ve sonunda iki dosya da komisyondan geçti. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. O gün CHP içinde, Genel Sekreter Yardımcısı Sevigen'in de desteğini alan Belediye Meclisi üyesi Çetin Soysal harekete geçti ve kıran kırana bir savaş başladı. Bu açık savaş, AK Partililerle CHP'lilerin anlaşarak iki dosyayı geri çekmeleriyle noktalandı. Olayın ardından da istifalar başladı. Görünen o ki, CHP İstanbul'da yaşanan bu kavga kısa sürede durulacak gibi değil. Çünkü, ortaya çıkanlar kavganın sadece görünen yüzü. Öteki yüzünde ise Mehmet Sevigen'le Şinasi Öktem arasındaki "iktidar" savaşı sürüyor. Ama denilenlere göre bu savaşın da uzun sürmeyeceği kesin.
|