|
|
|
|
|
|
|
|
|
İddianamede ne yazıyor?
Fethullah Gülen davasının iddianamesine de yansıyan resmi tezde Nurculuğun tarihi şöyle anlatılır: "Nurculuk Said Nursi tarafından kurulmuştur. Önceleri Said-i Kürdi olarak tanınan ve bu ünvanı kullanan Said Nursi 1873 yılında Bitlis'in Hizan İlçesi'ne bağlı Nurs Köyü'nde doğmuştur. Soyadı kanunu çıktıktan sonra doğduğu köye izafeten Nursi soyadını almıştır. Meşrutiyetin ilanından sonra Bitlis havalisinde şeyhlik faaliyetlerine başlamış, bilahare İstanbul'a gelerek siyasi faaliyetlere katılmış, İttihadı Muhammedi Cemiyetinin kurucuları arasında yer almıştır. 31 Mart vakasından evvel Derviş Vahdeti ile irtibat kurmuş, o tarihte çıkan Volkan gazetesindeki yazıları ile 31 Mart Vakasını körüklemiş, yine o tarihlerde kurulmuş bulunan 'Kürt Teali Cemiyeti'ne' girmiştir. 1912 yılında yazdığı bir kitabında 'Uyan ey Selahaddin Eyyübi'nin torunları Kürtler' diyerek Kürtleri Türklere karşı tahrik gayreti içine girmiştir. Mektubat adlı risalesinde ise 'Kendisinin Türk olmadığını, Türklük ile münasebetinin bulunmadığını, Türkiye'de Kürt milleti diye ayrı bir milletin olduğunu' ileri sürmüştür.
ANKARA'DA
KALAMADI İstiklal Savaşı sırasında, Ankara'nın Halifeyi de kurtaracağı inancıyla Ankara'ya gelmiş, ancak laik bir devlet düzeninin kurulması ve Cumhuriyet ilanı üzerine Ankara'yı terk ederek Van'a gitmiştir. 1925 yılındaki Şeyh Said isyanından sonra Isparta Barla'da daha sonra Kastamonu, Afyon ve Emirdağ'da mecburi iskana tabi tutulmuştur. Afyon, Denizli ve Eskişehir Cezaevlerinde mahkum olarak yatmıştır. Said Nursi 23 Mart 1960 tarihinde Urfa'da vefat etmiştir. Ancak yetiştirdiği talebeleri (Nur Şakirtleri) onun felsefesini günümüze kadar taşımışlardır."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|