  |
|
Ödevi öcü gibi değil zevk alarak yapmalı
Çocuğunuza karşı ödevler konusunda zafer kazanmak istiyorsanız, silahınız sevgi olsun. Çünkü sevgiyle yaklaşıldığı zaman, çocuğun beyni öğrenmeyle ilgili bir mutluluk kimyasalı salgılıyor ve böylece öğrenme kalıcı hale geliyor.
İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sorularımızı yanıtladı:
* Öğrenme bozukluğu neden olur? Öğrenme bozukluğu, fizyolojik bir olaydır. Normalde sol beyin sağ beyne göre biraz büyüktür. Öğrenme güçlüğü çeken çocuklarda ise sağ beynin ve sol beynin eşit olduğu, hatta sağ beynin daha büyük olduğu tespit edilmiştir. Çocuklar sorunları söz diliyle anlatamaz, davranış diliyle anlatırlar. Bu davranışlardan biri de okul başarısızlığı, tembelliktir. Böyle çocuklara gerekiyorsa terapi uyguluyoruz.
* Oyun çağında olan bir çocuğun ödev yapmakta zorlanması normal değil mi? Oyun çağındaki çocuklara ödev yapmanın zor gelmesi çok doğaldır. Önemli olan ailelerin ders çalışmayı zevkli hale getirebilmeleridir.
* Ödev bir korku nesnesi haline geldiyse ne yapmalı? Ödev çocuk için bir korku nesnesi haline geldiyse, çocuk ödevden de okuldan da soğur. Okul günleri aklına geldikçe bile irkilir, o günleri nefretle hatırlar. Böyle durumlarda çocuğun öğrenmesi de kalıcı olmaz. Ödevi böylesi bir korku aracı haline getirmeme konusunda, anne babalar kadar öğretmenler de duyarlı olmalıdır. Verilen ödevler bütünleştirici, çocuğu sıkmayan, merak uyandıracak mahiyette ve az ama öz olursa, çocuk için daha faydalı olacaktır. Çok başarılı bir öğretmen emekli olurken, genç bir meslektaşı kendisine başarısını neye borçlu olduğunu sormuş. Başarılı öğretmen de şöyle cevap vermiş: "Öğrencinin başarılı olabilmesi için dersi sevmesi, dersi sevebilmesi için öğretmeni sevmesi, öğretmeni sevebilmesi için de öğretmenin öğrenciyi sevmesi gerekir. Öğrenciyi seversen ona öğretmek daha kolay olur."
* Öğretmen, ödevi nasıl sevdirebilir? Öğrenciyi azarlayan, aşağılayan, hata yaptığı zaman yerin dibine batıran, arkadaşları arasında küçük düşüren öğretmen modeli; bu çağın modeli değildir. Çocukta korku duygusu yerine sevgi duygusunu harekete geçirerek öğretmek, çok daha kolaydır. Öğretmen öğrenciye sevgiyle yaklaştığı zaman çocuğun beyni öğrenmeyle ilgili bir mutluluk kimyasalı salgılar ve öğrenme kalıcı hale gelir.
* Aileler genellikle ne tür hatalar yapıyor? Ailelerin yaptıkları eğitim hatalarından ilki; çocuk okuldan gelir gelmez onu dersin başına oturmaya zorlamaktır. Dinlenmesi için hiç fırsat vermeden, hemen ödevini yapmaya zorlamak; çocuğun ödeve karşı antipati duymasına, kötü duygular beslemesine neden olur. Anneyle çocuğun ilişkisi bozulursa, düzeltmek zor olur; oysa dersteki zayıflık bir şekilde telafi edilir. Onun için anneyle olan ilişkiyi bozmadan ders çalışmayı zevkli hale getirmek gerekir. Aynı şekilde öğretmenle öğrencinin ilişkisi de bozulmadan gidebilmelidir.
* Aileler dengeyi nasıl kurmalı? Hatalardan birisi de ailelerin çocuğa devamlı çok başarılı olmasını beklediklerini hissettirmeleri. Ailedeki yüksek beklentiye ulaşamayan çocuk ne yaparsa yapsın ailesini memnun edemez. Bu nedenle, 'nasıl olsa ben annemi ve babamı memnun edemeyeceğim' deyip yenilgiyi baştan kabul eder ve hiç çalışmamaya başlar. Hem öğretmen hem de aile, hep çocuğun hatalarına, kusurlarına odaklanırsa; çocuğun kendine güveni zayıflar, çalışma şevki kırılır. Aileler, karne alındığında da sadece zayıf notları değil 'pekiyi'leri de
ESRA TÜZÜN
|