| |
|
|
Gençlik anıları
Köyün yaşlılarından biri dedi ki: - Hacı Gülü dede eskiden çok iyi ata binerdi. Dede "he ya" diye heyecanlandı: - Bir kıratım vardı ki, koşuda kimse geçemez idi... Üstüne atlar, rüzgar gibi Kars'a varır idim.
- Gazeteci balam, Allah gani gani rahmet eylesin, hanimim 2003 senesinde, 81 yaşinda öldi... Dügünlerde heç kimse benim hanim ile benim kimin oynayamazdi. - Yengeyle karşılıklı mı oynardınız? - Heee. - Ne oynardınız? - Tek tek... Şimdi çalgı çalsın, dizim titreyi... Oynamak istiyim emme, takat yok. - Dede, gençliğinde ne iş yapardın? - Kars'ta hanım varıdi... 20 sene herkes otel diye kalirdi... Sattim, İstanbul'a gettim... 6 ay sonra döndim. - Neden? - İstanbul hoşuma getmedi. - Niçin? - Oraya uyamadım balam... Bahçe yok, bağ yok... Koyun yok, inek yok... Kimse kimseyi tanımiy... Kars'a kurban olam. - Dede doktora gidiyor musun? - 1982'de bir kerem gettim. - Sonra? - Getmirem... Emme era sira tohtur bura geliir... Allah razi olsin.
- Dede şimdi kentsel dönüşüm yaşanıyor... Belki köydeki evini alıp, sana Kars'ta bir daire verirler. - Yok, istemirem... Dairede ne yapacam?.. Köyü terketmirem. - Gelirin var mı? - Balam ben de senin kimin genç idim... Öküz var idi, at var idi... Çok çalişkan bir adam idim... Şimdi devlet bana maaş virir. - Ne kadar? - 3 aydan 3 aya 215 YTL... Allah bu böyük devletten razi olsin.
- Dede burada Türk, Kürt, Terekeme, Azeri var... Pekçok etnik köken... İyi geçiniyor musunuz? - Balam sen ne diirsen?.. Dedikodi günahtir... Türk'ü Kürd'i kardeştir... Ayri gayri yohtir... Balam heç öyle şey olir mi, ayiptir.
|