| |
|
|
Bir rüzgardır gelir geçer sanmıştım!..
Nasıl para bulurduk, hâlâ bilmem.. Öğlen herkes ceplerindeki bozuk paraları boşaltırdı, kimse de kağıdı olmadığından.. Birleştirirdik.. Emrullah Efendi koşar gider, üç ekmek, yarım kilo peynir, bir kilo üzüm alırdı. Öğle yemeğimiz hergün buydu, sefaletten.. Akşamları ayni ekip Gençlik Parkı Göl Gazinosu'nda faça masada otururdu.. Gazinonun Orhan Sezener Dans Orkestrası'nda.. (O zamanlar şov için ayrı, şov bitince dans için ayrı orkestralar vardı.. Özcan Baran'ın Playboy Kulübü'nde mesela, adını hatırlamadığım bir orkestra yemekte çalardı. Ardından Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası şov müziğine çıkardı. Onun arkasında da Şanar ve Onlar (Şanar Yurdatapan ve Atilla Özdemiroğlu) dans müziği yapardı. Bir gecede 3 orkestra.. Disko çıkınca nasıl bir müzisyen ordusu işsiz kaldı, anlayın artık..) Ne diyorduk.. Orhan Sezener Orkestrası'nda kontrbas çalan ara sıra da öne gelip bir iki şarkı söyleyen geleceğin dev yorumcusu Tanju Okan bizim masayı gösterir ve davudi sesi ile bağırırdı.. "Şampanya ağaçları geldi.." Öğleyin içecek gazoz parası bulamayan bizler, akşam faça masaya kurulur, assoliste bir de şampanya yollardık üstelik.. Mucize bu değilse nedir?.. ..Ve assolist!.. Behiye Aksoy.. İki assolist vardı o zaman ülkede, ötekilerden fersah fersah önde.. Zeki ve Behiye!.. Biz Büyük Behiye hayranı idik.. Özellikle de Öcal Ağabeyim.. Behiyeli gazino gecelerinin arkasında o vardı, hissederdim.. Bir faça masanın başında Öcal Ağabeyim.. Öte faça masanın başında Osman Bölükbaşı.. Karşılıklı.. Medya ağbimi bilmez, Osman Bölükbaşı'nın Behiye hayranlığı üzerine imalı yazılar yazar, zamanın en döğüşçü politikacısının, Behiye'ye aşk şiirleri yazdığını fısıldardı. Behiye de her şarkısı hit bir repertuar sunardı.. En tepede de.. "Bir rüzgardır, gelir geçer sanmıştım Meğer başımda esen kasırgaymış sevgilim Gönül oyunudur bunun izi kalmaz demiştin Meğer içimde yanan bir volkanmış sevgilim
Bir gün gelir unutursun demiştin Hicranını uyutursun demiştin Unutmadım unutmadım Aşka hasret sana hasret Bekliyorum sevgilim!.." ..Ve de ardından.. "Rüzgar kırdı dalımı Dalların günahı ne Ben yitirdim yolumu Yolların günahı ne" diye başlayıp, "Erken ağardı saçlar Yılların günahı ne" diye devam eden şarkısının anlamını, saçlarımı ağartamadan döktüğüm zaman anladım.. O zaman başımda kavak yelleri, altında Marlon saçları.. Bir gece ağbim uyandırdı.. Taksi tutmuşlar, İstanbul'a maça gidiyorlar, bensiz edememişler.. Arabada zamanın en hızlı kadın gazetecisi Kara Bomba Emel (Aktuğ) var. Bir de minyon bir kız.. Tanımıyorum.. Ağbim biriyle flört ediyormuş, o olmalı.. Bir saat falan sonra kız bir açıldı.. Behiye'nin tüm şarkılarını Allah sizi inandırsın, Behiye gibi söylüyor.. Dönüşte ağbime "Sen bittin" dedim.. O kız, 40 yıldır yengem.. Özay!.. Tüm bunlar nereden aklıma geldi?.. Arabamda günlerdir tek plak dönüyor.. Behiye Aksoy.. Ölmeyen Nağmeler.. EMI hazırlamış ve dağıtıyor.. Gerçekten ölmeyen nağmeler bunlar.. At kadehi elinden.. Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar.. Kemancı.. Gülünce gözlerinin içi gülüyor.. Dinlendi başım.. Geçti sevdalarla ömrüm.. Tez geçse de her sevgide bin hatıra vardır.. Elbet bir gün buluşacağız.. Olmaz ilaç.. Tam 20 şarkı.. Daha neler neler var da, en büyük iki Behiye şarkısı Bir Rüzgardır ve Rüzgar Kırdı Dalımı yok.. Telif hikayesi mi acaba?.. Keşke onlar da olsaydı..
Haşmet arabamda.. Sessizce dinledi bir süre.. "Kim bu" dedi.. "Ne kadar temiz söylüyor.. Biz rockçılar, kirli söylenmiş alaturkayı severiz.. Bu tertemiz ses ve yorum kimin?.." Talihsiz nesil.. Behiye'ye yetişmemişler.. Onun sesini bir dinleyen bir daha unutmaz çünkü.. O kadar tipik, o kadar farklı, o kadar güçlü ve o kadar çarpıcı ve etkileyicidir ki.. Çeker sizi yaşamdan, alır götürür anılara.. "Tez geçse de her sevgide bir hatıra vardır. Sevda denilen şey yaşanan hatıralardır.." Öyle be Behiye, öyle.. Ne hatıralar yaşadık, senin günlerinden bugüne.. Ne çok hatıram var.. Ne çok sevmişim demek ve nasıl sevmişim.. İyi yaşadığımı hatırladım Behiye, seni dinlerken.. İyi yaşadım ben!..
|