|
|
|
|
|
|
Kıbrıs'ın başı Gary Robb ile belada
27 Ağustos gecesi Kuzey Kıbrıs'ta bir villanın kundaklanmasının ardında skandallar zinciri vardı. Aslında yakılmak istenen, İngiltere'de 'uyuşturucu kaçakçısı' olarak aranan ama KKTC Hükümeti'nin vatandaşlığa kabul ettiği Gary Robb'un villasıydı.
Kuzey Kıbrıs 27 Ağustos Cumartesi gecesi tuhaf bir yangın haberiyle çalkalandı. Girne Çatalköy'de avukat İsmet İzzet İzer'e ait villa kundaklandı. Birkaç noktada başlayan yangın bir anda evi sardı. Hiçbir düşmanı, hiçbir husumeti bulunmayan avukat İzer'in yangın nedeni olarak ilk aklına gelen hemen yandaki villanın sahibiydi. Komşusu, kriminal geçmişiyle Kıbrıs'ta aylardan beri konuşulan Gary Robb'du. Her iki villa da birbirine yakın sarı renkteydi. İki villanın da önünde ve garajında benzer modellerde üç otomobil duruyordu. Yani büyük bir ihtimalle kundakçılar 'adresi' şaşırmıştı.
BBC MUHABİRİ ÇÖZDÜ Gary Robb, İngiltere'de uyuşturucu kaçakçılığıyla yargılanırken kaçıp Kıbrıs'a yerleşmiş, 2002'de KKTC vatandaşı olmuştu. Robb, Kıbrıs'ta devlet arazileri üzerine inşa ettiği lüks villaları Avrupalılara pazarlayarak işlerini büyüttü. Ancak BBC muhabiri Robert Kenyon KKTC'de saklanan İngiliz kanun kaçakları üzerine bir belgesel yapıp, Robb'u da başrole yerleştirince, uyuşturucuya bulanan geçmişi bütün Ada tarafından konuşulmaya başlandı. Kaçak olduğu halde vatandaş olabilmesi Ada'yı karıştırmıştı. Muhalif gazeteler, uyuşturucu kaçakçılığından aranan Robb'a kamu arazilerini bedelsiz veren hükümeti yerden yere vuruyordu. Robb, 2005 yılı ortalarında 600 müşterisinin 10 milyon sterliniyle bir gece ansızın ortadan kayboldu. Kokuyu çoktan almıştı. Adada Rum mülklerinin iadesi tartışılıyordu ve emlak piyasası yerle bir olmuştu. Hükümet bu kazığı sineye çekmedi. 21 Aralık 2005'te birden Robb'un 'uyuşturucu kaçakçılığı suçlaması ile arandığını' hatırladı ve vatandaşlıktan çıkardı. Robb, birkaç hafta sonra Tayland'da polis tarafından yakalandı. Serdar Denktaş aracılığıyla, geri dönüp borçlarını ödemek istediğini söyledi. Pazarlık hükümette de muhatap buldu. Tayland'dan kimliğini yollayarak ortağını azlettirecek kadar güçlüydü.
'BU BİR RUM OYUNU' Bu arada hükümet 'uyuşturucu kaçakçısı' diye vatandaşlıktan çıkardığı Robb'un geri gelmesini kabul etti. Bizzat Başbakan Ferdi Sabit Soyer, politika tarihine geçecek bir kıvraklıkla Interpol'ün tutuklama kararının ertelendiğini söyledi. Ayrıca başbakana göre bu bir Rum oyunuydu ve Tayland'daki İngiliz Elçiliği müdahale ederek onu serbet bıraktırmıştı. Başbakana ilk yalanlama "Robb halen aranan bir kanun kaçağıdır," diyen İngiliz Yüksek Komiserliği'nden geldi. Gazeteciler de Robb'un halen 14 ayrı suçtan arandığını belgeledi. Hem başbakan hem de başbakanı savunanlar güç durumda kaldı. Robb'u savunanlardan Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, hemen çark etti ve 'Robb'un yüklü rüşvet dağıttığını' söyledi. Kıbrıslı gazetesinde Robb'u savunan yazılar yazan Doğan Harman da artık "Mahkeme kaçağıymış," diyordu.
HAYATIN TADINI ÇIKARIYOR Rumlar da fırsatı kaçırmadı. Rum gazeteleri Gary Robb olayını 'Talat Emlak' başlığı ile duyurdu. KKTC hükümetinin Rum mallarını haraç mezat satmak üzere bir mekanizma oluşturulduğunu ve Talat'ın yakınlarının bu mekanizmada yer aldığını ileri sürüyorlardı. KKTC muhalefeti de Rum mallarının yangından mal kaçırır gibi satışına itiraz ederken "Sadece Loizidu'ya 1 milyon avro ödenmişse, 200 bin göçmenin bıraktığı mülkler için ödenecek miktarı hesaplamak çok zordur..." diyorlar ve bu faturayı eninde sonunda Türkiye'nin ödeyeceğini hatırlatıyorlardı. Kıbrıs'ta kopan bütün gürültü patırtıya rağmen Gary Robb, Kıbrıs'ta, havuzlu villasında güneşin tadını çıkarmayı sürdürüyor. Robb'un devlet çapında yol açtığı skandal giderek dallanıp budaklanırken, şaşkın kundakçılar tarafından evi yakılan avukat İzzet İzer ise hâlâ olup bitenlere bir anlam bulmaya çalışıyor...
Cengiz ERDİNÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|