|
|
Yolsuzluk ve kıyıda yükselen Çin Seddi
Bodrum'da herkes son yolsuzluk olayını konuşuyor. Nasıl konuşmasın ki: Bir yandan göz göre göre yükselen çirkin, anlamsız binalar, öte yandan tepeleri mantar gibi saran hayalet siteler... Örneğin biz Kadıkalesi'nde denize girerken biraz ötede, Turgutreis'e doğru kıyıda bir duvar, bir tür modern Çin seddi gibi yükselen bir otel inşaatı... O güzelim kıyıda bu beş katlı duvara kim izin vermiş? Arkasında Ankaralı bir işadamının ve de çok ünlü bir yöneticinin bulunduğu söyleniyor. İsimleri duydum, ama araştıramadığım için vermiyorum. Umarım soruşturmada bu inşaat da araştırılır.
ÜLKEYİ BOZUYORUZ Çok sıkıldığı için sonunda patlayan bu cerahat, bir kez daha şunu gösteriyor: Bu güzelim vatanı, bu tarih, kültür ve doğa harikası ülkeyi çok kötü kullanıyor ve gitgide bozuyoruz. Gelişen ekonomimize rağmen, haksız rantın ve korsanca yapılaşmanın hâlâ en büyük kazanç kapısı olduğu bir düzende, en güzel araziler, en korunması gereken güzellikler kapanın elinde kalıyor. Suçlu yalnızca 'rüşvetsiz selam bile almayan' bürokratlar mı? 'VATANI SATANLAR' Suçlu herkes, hepimiziz. Bodrum'da yapılaşmaya fütursuzca yeşil ışık yakan ve en güzel koyları yangından mal kaçırır gibi tahsis etme' hevesindeki bakanlık; haklı, meşru ve dürüst kazançla yetinmeyip illa da yasalara aykırı işlerle daha çok kazanmayı amaçlayan, doymak bilmez sermaye; üç-beş kuruşa vatanı satan aç bürokrat... Hepsi kabahatli. Ve böyle giderse, ne dünya cenneti Bodrum'da, ne yalancı beş yıldızlı oteller cenneti haline gelen ve İspanya'nın vaktiyle işlediği hataları tekrarlayan Antalya'da, ne de her gün tarihinden bir şeyler koparılıp alınan İstanbul'da korunacak hiçbir şey kalmayacak. Ve hep birlikte dövünüp duracak, sonra belki İspanya'nın yaptığı gibi o çirkin betonları yıkmaya başlayacağız. Lütfen, hep birlikle silkinip bu gidişe dur diyelim...
|