|
|
Dünyanın en iyi kalamar ızgarası
Herkesin kendi Bodrum'u var. Tıpkı herkesin kendi İstanbul'u, Ankara'sı veya Beyoğlu'su olduğu gibi... Genel bir coğrafya mekânı içinde öylesine farklı hayatlar yaşanabilir ki. Bodrum yarımadasındaki yaz yaşamı da öyle. Yaz boyu yazılıgörsel tüm medyaya bol malzeme sağlamak görevini gözyaşartıcı bir gayretle yüklenen ünlülerimizin, Sertab Erener'in gayet iyi teşhis koyduğu gibi, ancak Türkbükü'ne demir atarlarsa 'yakalanıp' medyaya meze olma şansları var. Maazallah, gözlerden ırak sakin bir köşede, artık aşk mı, meşk mi ne yapacaklarsa yapsalar ve gazetelere manşet-üstü, magazin programlarına da malzeme olmasalar, ne feci olurdu: Boşa geçmiş bir yaz!..
TURGUTREİS BÜYÜDÜ Sevgili Ahmet Hakan'la sevgili Cengiz Semercioğlu'nu birbirlerine düşüren ve henüz finali oynanmamış bir maça yol açan bu tür olaylardan olabildiğince uzak kalmayı en basit kural saydığımız için, bizim bir haftalık Bodrum tatilimiz yine Armonya'daki devre mülkte sükûnet içinde geçti. Böylece, iki yıldır gelemediğim bu yörede, Turgutreis'in marinasıyla, neredeyse iki misli büyüyen çarşısıyla, ünlü Cumartesi pazarıyla nasıl gelişip güzelleştiğini keyifle gözlemledim. Bodrum'un önünden geçen ana yolda palmiyeler iyice boy atmış, her geçişimizde sulanan röfüjler iyice yeşermiş, kaldırımların yapılması etraftaki geleneksel tozu önlemişti.
KÖRFEZ LOKANTASI Akyarlar yolu üzerinde yeni açılan 'beach'ler hoştu, Gümüşlük'te günbatımı ve lokantalar yine şahaneydi. Ama doğrusu o yörede kimse Kadıkalesi'nde Ali Bey'in Körfez Lokantası'nın eline su dökemezdi. Bu yıl bu lokantada her gün balık yedik, deniz ürünleri tükettik. Bir gece, aralarında Enka'cıların da bulunduğu yemekten anlayan bir grupla yerken, tavsiye ettiğimiz kalamar ızgarayı 'yediklerinin en iyisi' kabul etmelerine de sevindik. İşte benim için gerçek bir tatil, gerçek bir dinlenme...
|