|
|
29 yaşındaki cesur anne
Ayşe Arkış, bekâr olmasına rağmen koruyucu ailelik için Çocuk Esirgeme Kurumu'na başvurup anne oldu.
'Annem terapiste bile gitti' "Başlarda tepkiler aldım, ama onunla aramızdaki bağı görünce herkesin düşüncesi değişiyor. Önceleri annem istemedi, bir terapiste bile gitti. Terapist, 'Hanımefendi içiniz rahat olsun, çok şanslısınız,' demiş."
'Kurumda hiçbir figür yok' "Evli değilim, ama evleneceğim. Zaten kısmetim ondan sonra çok açıldı. 'Baba figüründen yoksun mu yetişecek?' diyenlere de 'Kurumda hiçbir figür yok ki,' diyorum."
Artık onun da bir annesi var
İstanbul'daki 46 koruyucu aileye 29 yaşındaki, bekâr bir iş kadını olan Ayşe Arkış da katıldı. Arkış "Bir çocuktan beklediğim her şeyi onda buldum," diyor.
Bize evin kapısını açan Ayşe Arkış'ın kucağındaki sevimli oğlan çocuğunu görünce, "Bu büyük oğlunuz galiba, o uyuyor mu?" dedim, "Bu o," dedi. Şaşkınlıkla "Erkek çocuk anneye benzer derler, bu ufaklık tamemen sizin kopyanız ama," diyebildim sadece, "Haklısınız, herkes bu benzerlik karşısında şaşırıyor," dedi. Zaten başlarda 'Benim oğlum, dersin,' diyen babasına da katılmamış. Sokakta, restoran ve kafelerde "Ne sevimli bir oğlan bu," diye sevenlere de hiç çekinmeden anlatmış; çocuklar kimsesiz büyümesin, anne baba sevgisinden yoksun kalmasın, güvenli bir yuvada yetişsin ve 'Türkiye'de genç nüfus çoğunlukta' diye övünülürken çocuklar ve gençler için hiçbir gerçekçi önlem alınmadığı için örnek olsun diye anlatmış. Bize de anlattı. Anne olmanın tüm sevinci, gururu, huzuru ve her şeye rağmen kaygılarıyla... İşte onun Çocuk Esirgeme Kurumu'na başvurup koruyucu aile olma isteğinin ve bunu başarma mutluluğunun öyküsü. Çocukluğu anne ve teyzesiyle sık sık Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu'nu ziyaret edip çocuklara hediye götürmekle geçmiş Ayşe Aşkır'ın. Henüz o yıllarda düşünmeye başlamış ilerde kimsesiz bir çocuğu evlat edinmeyi. Bunun için de 29 yaşına kadar beklemiş ve bekâr olmasına rağmen hiç çekinmeden bir çocuğun sorumluluğunu alarak anne olmak istemiş: "Hiçbir zaman 'Evlenmeyeyim de bir çocuk alayım,' gibi bir kaygıyla almadım. Sadece her zaman 'Bir çocuğu koruyayım bir çocuğu da kendim doğurayım,' diye düşündüm. Belki çocukken hep annem ve teyzemle Çocuk Esirgeme Kurumu'na gitmemizden...''
İLK ADIM SOSYAL HİZMETLER Aşkır, Amerika'da işletme eğitimi aldıktan sonra Türkiye'ye dönüp finans sektöründe çalışmaya başlamış. Bir süre sonra da merkezi Washington'da bulunan Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü'nün (IRI) Türkiye temsilciliğini üstlenmiş. Beş yıldır bu görevi sürdürüyor. Sosyal bir sorumluluk taşıdığı için çocuklarla ilgili konularda aktif olmaya çalışıyor. Koruyucu ailelik için ilk adım olarak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurmuş: "Birtakım evraklar hazırlamam istendi. Sistem benim tahminimin çok üstünde işliyor. Beş ayda bütün işlemlerimiz bitti. Bekâr olmam hiçbir sorun çıkarmadı. Zaten koruyucu ailelik için bekâr bir erkek de alabilir, bir kadın da. Bana nasıl bir çocuk istediğim soruldu. Ben sadece erkek ve 2003 doğumlu olmasını istedim. Herkes kız istediği için birçok erkek çocuk açıkta kalıyor, belki bu yüzden çabuk aldım.'' Belki de hayatındaki en zor anlardan biri olmuş ilk karşılaşma anı: "Gitmeden önce bir doktorla konuşmuştum, ilk görüşmede neleri anlayabilirim, diye. 'Gözünün içine bak, eline bir nesne ver, gülümsüyorsa bir problem yok,' demişti. Ama onu görür görmez direkt paralize oldum ve kucağıma alır almaz ağlamaya başladım. Arkadaşıma 'Sen doktorun söylediğine dikkat et,' dedim. Elinde oyuncağı vardı, açmak istedi ve elime dokunup 'Aç,' dedi. O zaman ben bittim, hemen dışarıya çıktım, uzmanı aradım. Cuma gördüm, pazartesi evdeydi. Ve daha ilk günden uyum sağladı.'' (Bilgi için: aarkis@iri.org)
FİGEN YANIK
|