|
|
|
Hiç kimse emir veremez
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Lübnan'da insani yardımın yapılacağı bölge sayısına göre asker sayısının da değişeceğini belirterek, "O sayı belli olduğunda Silahlı Kuvvetler daima olasılıklar üzerinde planlama yapar. Ama durum ortaya çıktığında çok süratli olarak yapılacak yardımların ne kadar kuvvetle sağlanacağını net olarak belirler. Şu anda açık söylüyorum, sayı olarak bana da sorsanız ben de bilemem" dedi.
Pakistan Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği'nde düzenlenen resepsiyona katılan Orgeneral Büyükanıt, gazetecilerin Lübnan'a gönderilecek asker sayısına ilişkin sorularını cevaplandırdı.
"Daha
henüz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yapacağı insanı yardımın çapı, yeri, kaç bölgede çalışacağı belli değil" diyen Orgeneral Büyükanıt, "Bu bölge belli olduktan sonra yeterli kuvvet tahsis edilecek. O belli olmadan sayı söylemek mümkün değil" diye konuştu.
Orgeneral Büyükanıt, insani yardımın yapılacağı bölge sayısına göre asker sayısının da değişeceğine işaret ederek şunları kaydetti:
"O sayı belli olduğunda Silahlı Kuvvetler daima olasılıklar üzerinde planlama yapar. Ama durum ortaya çıktığında çok süratli olarak yapılacak yardımların ne kadar kuvvetle sağlanacağını net olarak belirler. Şu anda açık söylüyorum, sayı olarak bana da sorsanız ben de bilemem."
Bir soru üzerine, bölgeye gidecek Karayolları ve DSİ görevlilerini kendilerinin organize etmediğini dile getiren Orgeneral Büyükanıt, "Lübnan'a konuyla ilgili heyetler gitti mi?" sorusuna ise, "Gider, gelir. Şimdiye kadar da gidip geldi. Gidip, bakacaksınız, edeceksiniz. Ama karar verildikten sonra o karara bağlı olarak hazırlıklarımızı biz ne zaman tamamlarsak o zaman gider'' değerlendirmesinde bulundu.
Büyükanıt, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türk askerinin Lübnan'da silahsızlandırma faaliyetlerine katılmayacağı yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine "Var mı tezkerede bu sorumluluk? Yok. Kimse bunu bizden isteyemez, tezkerede yok. Biz, Meclis'in verdiği çerçevenin dışında hiçbir görevi yapmayacağız. O zaman kimsenin istemesi de söz konusu değil böyle bir şey de olmaz" açıklamasında bulundu.
Orgeneral Büyükanıt, Lübnan'daki BM Komutanının tezkere dışında Türk askerine görev verip veremeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de, "Silahsızlandırma dahil tezkeredeki 4 konu dışında hiçbir görev yapmayacak Silahlı Kuvvetler. Hiç kimse emir veremez, hiç kimse de yaptıramaz. Bunu açıkça ifade ediyorum. Verilen yetkinin dışında bir görev istenirse, o görevi bize görev vermeye çalışan yapar, biz yapmayız" diye konuştu.
Lübnan'da silahlı çatışma çıkması halinde Türk askerinin kendini savunacağı yönündeki Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün sözlerinin anımsatılması üzerine de Büyükanıt, evrensel bir hukuk kuralı olarak kendisine saldırılan kuvvetin kendisini savunmak zorunda olduğunu belirtti. Orgeneral Büyükanıt, tezkerenin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ne görev verdiği konusunun kamuoyunda henüz tam anlaşılmış olmadığını vurgulayarak, TSK'ya verilen görevlerin şunlar olduğunu söyledi:
"Birincisi, Doğu Akdeniz'de güvenliğin sağlanması konusunda yasadışı kaçakçılığın kontrol edilmesinde Deniz Kuvvetleri'ne bir gücün tahsisini öngörüyor. İkincisi, dost ve müttefik ülkelerin Lübnan'a insani yardım yapması durumunda hava ve deniz ulaştırılması konusunda destek vermesi. Üçüncüsü, eğer ihtiyaç duyarlarsa Lübnan ordusuna eğitim verilmesi. Bu eğitim Türkiye'de de verilebilir. Dördüncü madde Türkiye'yi doğrudan ilgilendiriyor ve çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti oraya insani yardım amacıyla gidiyor. Ana amaç insani yardım."
Orgeneral Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu insani yardımın gerekli kılacağı korumayı sağlayacağına işaret ederek, "Yani, oraya gittiğimiz takdirde bizim koruyacağımız insanlar, silahlı unsurlar bizim kendi insanlarımız. Kızılay, Kara Kuvvetleri, DSİ onları korumak" ifadesini kullandı.
Büyükanıt, Türk askerinin görevleri arasında Lübnan'daki silahlı unsurların silahsızlandırılması olmadığına işaret ederek, "Ayrıca benim saydığım 4 maddenin dışında görev yapmayacaklar. Yani, insani yardım yapacaklar, denizde yardım edecek, havada yardım edecek ve oraya gönderdiğimiz kendi insanlarımızın güvenliğini sağlayacak. Bunları net olarak söylediğimiz zaman tezkerenin ne demek istediğini anlarız. Bu bizim yorumumuz değil, tezkeredeki ifadelerdir bunlar. Silahlı Kuvvetler'e verilen görev budur" değerlendirmesini yaptı.
(İHA)
|