|
|
İktidar yan gelip yatma yeri değildir
Lübnan'a asker gönderme meselesi hükümetin epey zamanını aldı. Başbakan ve ekibi AK Parti Grubu'nun fire vermemesi için seferber oldu. Özel grup toplantıları yapıldı ve sonunda kendileri açısından istenen sonuç alındı. Artık Türkiye gerçeklerine dönme zamanıdır. Topraklarımızın bir bölümü yine eski günlere dönme havasında. Bölge halkı huzursuz. Art arda gelen şehit cenazeleri Batı'da da giderek artan tepkilere yol açıyor. Bin bir emek ve sevgiyle yetiştirdikleri evlatlarının bayrağa sarılı cenazelerini alan aileler şaşkına dönüyor. Genç yaşta yitirdikleri çocuklarının ardından öfke nöbetleri geçiriyorlar. Acılarını anlamak mümkün, tepkilerini de. Ankara ne yapıyor? Terörün iki boyutu var. Birincisi askeri, diğeri siyasi. Askeri alanda bölgeye yeni birlikler gönderiliyor, tugaylar birleştirilip tümenler haline getiriliyor, yeni silahlar alınıyor, düzenli denetimler yapılıyor falan. Peki siyasi alanda ne yapılıyor? Başbakan Erdoğan'ın bu konuda iki keskin tavrı oldu. Birincisinde Kürt Sorunu'nu tanıdığından bahsetti, toplumsal barış umutları yeşertti; ikincisi de tam bir aksi bir tavra girip şahin kesildi ve Kuzey Irak'a girme tehdidi savurdu. İkisinin de devamı gelmedi. Bu anlamda Başbakan gerek çözüm yolları öneren bir siyasetçi olarak, gerekse şahin olarak inandırıcılığını önemli ölçüde yıprattı. Cumhurbaşkanlığı seçimi için geri sayımın başladığı bir dönemde hükümet gerilimli konuları gündemine almak istemeyebilir ama bu sadece onların iradesiyle gerçekleşebilecek bir durum değil. Çünkü bölgeden şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor ve toplumsal hava tamamen farklı. Artık, "Vatan sağ olsun" sözleri kadar hesap soran açıklamalar da geliyor acılı şehit ailelerinden. Çocuklarının ne uğruna öldüğünü bilmek istiyorlar. Lübnan için özel toplantılar yapan hükümet ise Kürt Sorunu'nu görmezden geliyor. Kimse bir günde verilen 7 şehidin hesabını sormuyor. Bu durum toplumda vurdumduymazlık olarak algılanıyor. Bu nedenle iktidar halkın gündeminde hızla birinci sıraya yükselmeye aday terör sorunuyla ilgili tavrını belirlemeli diyorum. Şahin mi olacak, yoksa geniş bir toplumsal mutabakatla terörün kökünü kazıyacak adımları atmaya cesaret edecek mi Dağlardaki binlerce genci öldürmeye olanak olmadığını biliyoruz. Devletin kimi kesimlerinin bu silahlı gücü indirmek için çeşitli senaryolar ve çözüm yolları geliştirdiğini de biliyoruz. İktidara düşen, iradesini ortaya koymak ve bu sorunun çözümü yolunda ciddi adımlar atmaktır. Çünkü iktidar yan gelip yatma yeri değildir!
|