|
 |
 |
 |
 |
|
Dünya güzeli kızlar bakıyoruz AIDS çıkıyor
Türkiye'nin en gizemli hastanesi Deri ve Tenasül Hastalıkları Hastanesi'nin Başhekimi Dr. Nezihe Baltalı, her gün onlarca hayat kadınının dramına tanıklık ediyor. Yine de cinsel hastalıklara karşı gösterilen duyarsızlığa alışamıyor: Bir anlık zevk için hayat riske atılır mı? Hiçbir erkeğin eşine hastalık bulaştırmaya hakkı yok!.
İstanbul Deri ve Tenasül Hastalıklar Hastanesi ya da halk arasında en çok bilinen adıyla 'Can Can'... Her gün buraya onlarca hayat kadını gelip muayene oluyor, bir o kadarı hatta bazen yüzlercesi polis gözetiminde baskınlar sonucu getirilip muayene ettiriliyor. Kalın duvarlar arasındaki herkesin korkuyla baktığı bu hastanenin kapıları aslında herkese açık. Tansiyonu, siyatiği olan, şekeri bulunan hastalar cesaretini toplayıp bu hastaneye gelebilirlerse, hiç sıra beklemeden her türlü tetkiklerini yaptırabiliyorlar. Üstelik İstanbul'un hiçbir devlet hastanesinde bulunmayan bir konfor içinde ağırlanıyorlar. 'Ayşe Teyze, bugün nasılsınız, bakalım bu hafta kolesterolünüz nasıl?' gibi başka hiçbir yerde rastlanamayacak bir ilgi görüyorlar. Ancak semt halkı içinden cesaret edebilenlerin sayısı 10-15'i geçmiyor. Bu hastaneye yönelik yıllar boyu yerleşen ön yargının kırılması çok kolay olmuyor. Çevre halkının büyük çoğunluğu kalın duvarlar ardındaki bu hastaneden hala çekiniyor. Hayat kadınlarıyla yan yana olmamak uğruna bir kilometre ötedeki Samatya'da saatler boyu kuyruk beklemeyi tercih ediyor. Onlar için, sağlık kontrolü yaptırmaya gelen hayat kadınlarıyla aynı mekanda olmak, sıra beklemekten çok daha zor. 'Acaba yanlış anlaşılır mı?' korkusu bu hastanenin üzerine garip bir etiket gibi yapışıyor. Bir tarafı ağaçlık, püfür püfür bir bahçe, banklarda sere serpe uzanmış, çoğu zaman geceden kalmış hayat kadınları, diğer tarafta deniz manzaralı muayene odaları bulunan bu hastanede her gün AIDS, frengi ya da bel soğukluğu testleri yapılıyor. Hastalıkların isimleri korkutucu ancak hastane huzur verici. Çünkü bir zamanlar insanları ölüme sürükleyen pek çok hastalık, artık birkaç antibiyotik ve ilaçla iki üç gün içinde tedavi edilebiliyor. Deri ve Tenasül Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Nezihe Baltalı, yalnızca başhekim gibi değil, sosyal hizmet uzmanı gibi çalışıyor. İstanbul'un en çok merak edilen hastanesinin başhekimi Baltalı, Türkiye'nin tabularından olan cinsel hastalıkları ve bu hastalıkların tedavi edildiği en büyük merkezle ilgili soruları yanıtladı:
* Bu hastane, yalnızca hayat kadınlarının hastanesi mi? Bu hastane 1930 yılından beri cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili hizmet veriyor aynı binada. 1982 yılına kadar bu görevi Büyükşehir Belediyesi yürütmüş. O dönemde vesikalı ve vesikasız kadınların kontrolü burada yapılıyormuş. 1982 yılında bakanlık ve belediye arasında yapılan bir protokolle vesikasız çalışan kadınların kontrolü, Sağlık Bakanlığı'na devredilmiş; yani burası işleyiş olarak Sağlık Bakanlığı'na geçmiş. Vesikalı olan kadınların kontrol edildiği birim, yine aynı hastane binasının bir bölümünde ve belediye tarafından yürütülüyor. Bu hep karıştırılıyor. Sanki bütün kadınlara biz bakıyormuşuz gibi. Biz sadece gizli fuhuş yapan, vesikasız çalışan kadınlar ile travestilerin kontrollerini yapıyoruz. Ancak burası halka açık bir hastanedir, hastaneye her türlü dahiliye ve cildiye muayenesi için gelen hastaya biz tedavi hizmeti götürürüz.
* Neden bu hastane hep 'Can Can' olarak tanınıyor? Bu hastane Cankurtaran semtinde. Hastanenin hemen yanında da eskiden 'Can Can' adlı bir çay bahçesi bulunurmuş. Dolayısıyla hayat kadınları kendi aralarında adeta bir şifre gibi hastane yerine 'Can Can' adını kullanmaya başlamışlar. "Dün akşam hastanedeydim" demek yerine "Can Can'daydım" ya da "Ben Can Can'a gittim" diyorlar. Böylece hastane korkularını bastırıp kendi aralarında anlaşıyorlar. Ancak bu ad, bu hastaneye o kadar yerleşti ki; bir taksiye binip hastanenin adını söyleseniz şoför hastaneyi çoğunlukla tanımıyor, ancak "Can Can'a gitmek istiyorum" derseniz dosdoğru buraya getiriyor.
* Dünyanın her yerinde cinsel hastalıklarla ilgili hastaneler diğer hastanelerden izole mi kurulur? Örnek olarak gelişmiş ülkeleri alırsak böyle izole hastaneleri yok. Ama dünyanın birçok ülkesinde insanlar, kendi sağlık kontrollerini kendileri yaptırma eğiliminde veya bir sosyal güvenceleri var. Kontrolleri onlara maddi bir yük getirmiyor. Ancak her ülkenin kendi kültürel yapısına, kendi gerçeklerine göre oluşturduğu kendi prosedürleri var. Bazı ülkelerde cinsel hastalıkların kontrolü hiçbir şekilde sağlanamıyor.
* Sizce bu hastanenin ayrı bir yerde bulunması avantaj mı, dezavantaj mı? Türkiye gerçeklerine göre değerlendirmek gerekir. Bize hastalar emniyet birimleri tarafından genellikle gece getirilir. Alındıkları ortam itibariyle fiziki görünümleri, kılık kıyafetleri farklıdır. Bazıları, alkol hatta madde almıştır. İki kişi de olsa, on iki kişi de olsa diğer hastalar arasına onları götürürseniz dikkat çekerler. Bu durumdan hastalar rahatsız olabilir. Bu nedenle özel bir yerde bulunmasının yararı var.
* Hastalar, hastanenin konumundan memnun mu? Bu işi yapan kişiler bilinçlenip düzenli kontrole geldiklerinde de çok daha rahat ediyorlar. Kan veriyor, muayenesini oluyor, otobüsüne binip gidiyor. Kimse tarafından yargılanmıyorlar. Biz sağlıkçıyız, bizim amacımız insana hizmet etmek, onun işiyle uğraşmak değil. Her şeyden önce insandır, bir problemini aksettirmiştir. 'Rahatsızlığımı muayene eder misin?' dediğinde, 'Tabii hayhay' diyoruz.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
