|
|
'Kadının kibri zedelenmemeli'
Galatasaray'ın kibarlığıyla ünlü eski başkanı Faruk Süren, rakiplerini, kökenini ve kadınların intikamını anlattı.
"Baba tarafından Süryaniyim. Babaannem ise İtalyan. Anne tarafım Boşnak. Saraybosna'dan mecburen İzmir'e göçmüşler. Tipik bir Osmanlılık durumu."
"Aziz Yıldırım son derece otoriter, despot bir başkan. Gerçi kendisi Diyarbakırlı ama Bizanslı da olabilirmiş rahatlıkla..."
'Az çapkın olduğumu söylemeleri iyi bir şey'
Saatler süren uçak yolculuklarının ardından kravatını bir milim kaydırmaması, kentsoyluluğu ve nezaketiyle futbol dünyasında göremediklerimizden eski Başkan Faruk Süren'le futbol dışı bir sohbet.
-Kentsoylusunuz, belki normal, ama ben gene de sizin, nezaketi otorite olarak kullandığınızı düşünüyorum. Ne dersiniz? - Döverek, baskı kurarak değil de, nezaket kuralları içinde otoriter olmak, bana her zaman daha makul, mantıklı ve etik gelir.
- İçine doğduğunuz aile, kültür ve koşulları bakımından avantajlıydınız. Babanız Türkiye'nin en eski ticaret adamlarındandı. Ama bu avantajlar büyük mali yıkımlar yaşamanıza engel olamadı. Saray yavrularından fabrikaların misafirhanelerinde kaldığınız günleri yaşarken moralinizi nasıl dengelediniz? - Benim moralim tuhaftır ki, bozulmaz. Akşamları, iş bitince kepenklerini kapatabilen bir yapım var. Güneş doğduğunda dert var, değil mi? Haciz var, ödeme için gelenler var, yani problem var... Akşam sekiz, dokuz, on... Bütün bu dertler için sabah sekize kadar bir şey yapma imkânınız var mı? Benim kontrol edemeyeceğim hadiselere kafayı fazla yormamak gibi bir prensibim var. Kontrolünüz dışında olan hadiseye fazla konsantre olup, kafa yormamalısınız. Onun yerine spor yaparım, kendime bakarım, dinlenmek şarttır. Yarın bakacağız artık onlara...
BABA TARAFI SüRYANİ, BABAANNESİ DE İTALYAN
- Kökeniniz, Mardin'e dayanıyormuş. Doğru mu? - Ailemle ilgili ayrıntıları bana ben Galatasaray Başkanı olduktan sonra Mardinliler söyledi. 1789'da Mardin'den gelmiş bizimkiler ve büyükbabam İstanbul'da doğmuş. Çok kitap okuyan ve Pers tarihine de oldukça meraklı bir arkadaşım vardı. O bana Süren klanının geçmişini buldu, Sasaniler'e hizmet hizmet eden zamanın bürokrat bir ailesi olduklarını ondan öğrendim. Baba tarafından Süryaniyim. Babaannem de İtalyan. Anne tarafım ise Boşnak. Tipik Osmanlılık. Babaannemin hayatımdaki yeri çok önemli. Anne babam genç, ikisi de çalışıyor ya da okuyor... Annem hukuk mezunu, sonra da mimarlık bitirdi. Hukuk okurken beni doğurmuş, sonra tekrar Güzel Sanatlar'a yazılıp mimarlık... Ben daha annemin karnındayken mahkeme salonlarında sürünüyormuşum. Çünkü annem avukatlık stajını yaparken bana hamileymiş. Annem babasının yanına Marsilya'ya gittiğinde beni hep İtalyan babaanneme bırakırlardı. -
Anne tarafı nereden peki? - Saraybosna'dan. Gene köklü bir aile. Birinci Dünya Harbi başlayınca mecburen İzmir'e göç ediyorlar. Baba ailem yaklaşık yedi jenerasyondur İstanbul'da oturuyor. Aile birikimi bakımından, genetik programlanmam bakımından, kendimi çok şanslı hissediyorum.
- Sizin için 'Az çapkındır,' diyorlar. Pek bir şey anlaşılmıyor. Ne diyorsunuz bu tanımlamaya? - Benim için az çapkındır diye söylemeleri iyi bir şey. Ben neticede 34 senedir evliyim. 34 senelik bir evlilikte çapkınlık yaparsanız ve de bu çapkınlık toplum tarafından bilinirse, bu sizin beraber olduğunuz kişinin kibrini zedeler. Ben çevremde yaşanılanlardan öğrendim ki, bir kadının kibriyle asla oynamayacaksınız. Çünkü intikamı acı oluyor. Dolayısıyla çapkınlık olaylarının içerde kalması lazımdır. Güzel bir kadın görünce insan flört edebilir. Yani flört derken, kompliman yapmaktan bahsediyorum, ama orada durmak lazım işte.
- Eskiden giysilerinizi Adnan Artırır'a diktirdiğinizi duydum, şimdi kimlere diktiriyorsunuz? - Artık eskiden diktirip de hiç giymemiş olduklarımı giyiyorum.
ŞEBNEM İYİNAM
|