|
|
|
|
|
|
|
"İstanbul en büyük CIA üssüydü"
1980 yıllarında CIA'nin İstanbul bölgesi şef yardımcısı olarak görev yapan eski CIA ajanı Philip Giraldi, "Ben orada iken İstanbul, Avrupa'nın en büyük CIA üssü idi" dedi.
Rusların aksine CIA'nın Türk istihbarat servislerine sızamadığını öne süren Giraldi, buna karşın "üst düzey bir Türk yetkilisi"nin büyük paralar karşılığında CIA için çalışmaya "gönüllü" olduğunu iddia etti.
Çeşitli Amerikan dergi ve yayınlarında yayınlanan yazıları ile tanınan eski CIA ajanı Philip Giraldi, Balkanalysis adlı internet sitesinde yayınlanan söyleşide, CIA'nin İstanbul bölgesi şef yardımcısı olarak çalıştığı 1986-1989 döneminde İstanbul'daki durumu değerlerdirirken "Ben orada iken İstanbul, Avrupa'nın en büyük CIA üssü idi. Soğuk savaş devam ettiği için çoğu ajanlar, Boğaz'dan Akdeniz'e geçen Sovyet Deniz Kuvvetlerini izlemekle meşguldu" dedi.
ÇOK
TEHLİKELİ İDİ
Söz konusu dönemde başta Ruslar ve Mısırlılar olmak üzere, İstanbul'da faaliyet gösteren diğer ülkelerin ajanlarını da dikkatle izlediklerini anlatan Giraldi, Ruslar ve Mısırlılar için de "Her ikisi Türk istihbarat servislerine sızmayı başarmıştı. Bu bizim yapamadığımız bir şeydi" ifadesini kullandı.
ABD'nin neden yapamadığının sorulması üzerine "CIA, Türkler arasında iyi kaynakları geliştirmek için büyük bir çaba göstermedi çünkü çok tehlikeli idi" dedi ve bunun nedenlerinden biri olarak "Türklerin karşı istihbarat konusunda çok agresif" olmalarını gösteren Giraldi, Türkiye'nin NATO'da "kilit bir oyuncu" olduğunu, bu nedenle "istihbarat" yönünden "çok hassas" sayıldığını belirtti.
Giraldi "Bir Türk yetkilisini bizim için çalışmasını sağlamak, deşifre olması halinde yaratabileceği potansiyel tepki nedeniyle en yüksek düzeyde koordinasyon gerektirirdi" diye konuştu.
16 yıl CIA için çalışan terörle mücadele uzmanı Philip Giraldi, diğer bir soru üzerine CIA'dan para alan bir tek "üst düzey Türk yetkilisi" konusunda bilgisi olduğunu ancak bu kişinin çok büyük paralar karşılığında CIA'ya çalışmaya "gönüllü" olduğu iddiasında bulundu. Bu kişinin adının sadece en üst düzeye CIA yetkililerinin bildiğini söyleyen Giraldi, söz konusu Türk yetkilisi ile temasların çok dikkatle ve Türkiye dışında, Türklerin tanımadığı bir CIA görevlisince yürütüldüğünü öne sürdü.
Türkiye ile ABD'nin birbiri hakkında casusluk yapılmayacağı yolunda bir anlaşmanın bulunmadığını belirten Giraldi, "CIA üyesi olduğundan süphelenen Büyükelçilik görevlilerinin dışarıya çıktığında izlendiğini, telefonlarının dinlendiği ve oturdukları dairelerine dinleme sistemlerinin yerleştirildiğini"ni öne sürdü.
Halen güvenlik konularında büyük şirketlere, kamu kurululaşlarına ve uluslararası teşkilatlara danışmanlık yapan bir şirketin kurucusu olan Giraldi, İstanbul'da çalıştığı dönemde başta İranlılar ve Libyalılar olmak üzere, uluslararası terörizm sorununa da odaklandıklarını anlattı. Bu konuda sık sık Türklerle birlikte çalıştıklarını belirten Giraldi, İran rejiminin mühaliflerini öldürmek istediğinde devrim muhafızlarından oluşan ekipleri Türkiye ve Batı Avrupa'ya gönderdiğini kaydetti.
ANKARA'DAKİ OPERASYON
İstanbul'da görevli olduğu dönemde teröre karşı gerçekleştirdikleri operasyonlardan örnekler veren Giraldi, bu çerçevede iki Libya ajanının, Ankara'daki ABD hava üssündeki bir düğünü bombalamaya hazırlandığı bir terörist operasyonu etkisiz hale getirmeyi başardıklarını kaydetti.
ABD'de "neocon" olarak tanınan, Irak savaşının ateşli taraftarı olan muhafazakarların, Irak savaşından beri Türkiye-ABD ilişkileri ile ilgili olumsuz değerlendirmelerine dikkat çekilmesi üzerine Giraldi, şunları söyledi:
"Elbette ki ilişkilerin soğuk gibi göründüğünü ve Türklerin, özellikle Kuzey Irak'taki PKK faaliyetlerine son veremediğimiz için ABD'ye karşı büyük bir güvensizlik duyduklarını biliyorum. Neoconların Türkiye'nin Suriye ve İran'a karşı yeni bir haçlı seferberliğe katıldığını görmek isterler ancak böyle bir şey yakında olmayacak."
ANKA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|