|
|
|
|
|
|
Asıl suçlu havuz değil, ıslak mayo
Yaz aylarında artan mantar enfeksiyonlarının sorumlusu olarak hep havuz ve deniz görülür. Sanılanın aksine, mantarın asıl nedeni bazı küçük önlemleri göz ardı etmek. Islak mayoyla beklemek, yeterince kurulanmamak, naylon kıyafetler giymek gibi...
Deniz ve havuz mevsiminin başlamasıyla birlikte bazı enfeksiyonlar da da artış başlıyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı İbrahim Sözen, bunların başında genital mantar enfeksiyonlarının geldiğine ve artan terlemenin yaz aylarında mantar üremesini kolaylaştırdığına dikkat çekiyor. Dr. Sözen, kadınları rahatsız eden genital enfeksiyonlarla ilgili merak edilenlere açıklık getirdi:
* Yaz aylarında en sık hangi enfeksiyonlarla karşılaşıyorsunuz? Mantar enfeksiyonlarının yanı sıra bakteriyal vajinoz (vajinada bakteri üremesi) ve trikomonas (vajinada parazit) enfeksiyonları görülüyor. Ayrıca havuzlardan alınabilecek molluscum cantagiosum (bir çeşit virüs), genital bölgede küçük yuvarlak siğiller oluşturuyor. Bu siğiller cinsel yolla da bulaşırlar.
* Oluşmasında neler etkili? Genital enfeksiyonlar daha çok üşümek, ıslak mayo ile beklemek, sık çamaşır değiştirmemek, naylon ve dar kıyafetlerin kullanılması, temiz olmayan havuzların, hijyenik olmayan tuvaletlerin kullanılması ile korunmasız ilişki şeklinde floranın dengesinin bozulmasıyla oluşur. Mantar enfeksiyonu cinsel yolla geçmez. Ancak tedaviye dirençli olanlarda eş tedavisi de yapmak gerekebilir. Havuz ve denize girenlerde mantar enfeksiyonun görülme nedeni; mantarın havuz veya denizde olmasından çok, ıslak mayolar nedeniyle genital bölgenin nemli kalmasıdır. Islak ve nemli ortamda vücutta zaten var olan ama az miktarda olduğu için şikayet yaratmayan mantarlar, üremelerini artırarak semptomatik hale gelirler. Mantar enfeksiyonu, peynir kesiği tarzında beyaz akıntı ve kaşıntı yapar. Bakteriyal vajinozda ise vajen ortamının bozulması ve yararlı bakterilerin azalması nedeniyle patolojik bakteriler hızla çoğalır. Sarı-gri veya kirli beyaz renkte bazen kokulu akıntı yaratırlar. Trikomonas ise cinsel yolla bulaşır. Çok yoğun sarı-yeşilimsi bir akıntı yapar.
* Tedavisi uzun süreç gerektirir mi? Enfeksiyonların tamamına yakını basit ilaç yardımı ile giderilebilir. Ancak enfeksiyona yol açan mikroba göre alınacak ilaç değişir. Bu nedenle kişiler, arkadaş tavsiyesine göre değil, doktorun önerisiyle ilaç almalılar. Nadiren bazı enfeksiyonlar çok şiddetli seyrederek rahim ve yumurtalıkları da etkileyebilir.
* Havuz mu yoksa deniz mi daha masum? Denizde mikrop kapmak zordur. Havuzlara bu anlamda daha çok dikkat etmek gerekir. Burada mikrop üremesini kontrol altına almak için hijyen kurallarına çok dikkat edilmelidir.
* Cinsel ilişki sırasında enfeksiyon geçer mi? Cinsel yolla geçen en önemli enfeksiyon 'chlamydia bakterisi'dir. Bu; gebe kadınlarda düşük ve erken doğuma, gebe olmayanlarda ise tüplerin harabiyetine ve tıkanıklığına yol açarak, kısırlığa dahi neden olabilir. Trikomonas yoğun akıntı yapmakla birlikte başka bir zarar vermez. HPV (Human Papilloma Virüsü) ise cinsel yolla bulaşan bir virüstür. Rahim ağzı kanseri ve onun öncü hücrelerine neden olabilir. Bu nedenle, yıllık smear testi yaptırmak ve rahim ağzı kanserinin öncü hücrelerini bu yolla taramak çok önemlidir. HPV virüsü aynı zamanda genital bölgede karnabahar görünümde siğillere neden olabilir. Cinsel yolla geçen hastalıklara karşı en önemli korunma yolu prezervatiftir. Bunun yanı sıra şüphe üzerine veya akıntı durumlarında tıbbi tetkik gerekir.
* Akıntı, tek başına yeterli bir ölçüt olabilir mi? Akıntı olmasa bile genital bölgede yanma, tahriş hissi, cinsel ilişkide acıma ve kaşıntı gibi şikayetler olduğunda doktora danışılmalı. Böylece bir enfeksiyonun olup olmadığı öğrenilebilir ve gerekli önlemler alınabilir.
* Enfeksiyonlar ihmal edilirse? Enfeksiyonlar ihmal edilip tedavi edilmediği zaman, rahim ve yumurtalıklara ilerleyebilir. Üreme organlarında yaşanacak bir enfeksiyon; ileride çocuk sahibi olma şansını azaltabilir, ciddi jinekolojik rahatsızlıklara davetiye çıkarabilir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|