Fındıkta kavga var
Bir taraftan fındık üreticileri ve Fiskobirlik, öte yandan fındık tüccarları arasında başlayan tartışmaya Başbakan Erdoğan'ın da katılması ile 'fındık' ülkenin bir numaralı gündem maddesi oldu. Peki fındıkta ne oluyor? Dünyada fındık tüketimi 750 bin ton. Bunun yüzde 75'i, yani 562 bin tonu ülkemizden sağlanıyor. Fındık, İstanbul Beykoz'dan başlayıp, Doğu Karadeniz'e kadar toplam 13 ilde üretiliyor. Bazılarına göre 8 milyon, bazılarına göre 6 milyon kişi dolaylı, dolaysız fındıktan geçimini sağlıyor. Fındık üretiminde dünya birincisiyiz. Dolayısıyla fındıkta fiyatı bizim belirlememiz gerekirken fındık fiyatları yerde sürünüyor.
Fiskobirlik iştah kabartıyor Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Fiskobirlik) bünyesinde 50 kooperatif var. Şu anda Fiskobirlik bünyesinde 750 kişi çalışıyor. Ayrıca fındık işleme tesislerinde 280, Ordu yağ fabrikasında 320, marketler zincirinde 300 kişi olmak üzere toplam bin 650 kişinin istihdamı Fiskobirlik tarafından sağlanıyor. Fiskobirlik ayrıca önemli bir ekonomik güç. Ülkemizde fındık için konuşulan hacim 2 milyar dolar. Fiskobirlik, üretim ailesi dışında istihdam sağladığı için siyasi iktidarlar açıdan çok önemli. Geçmiş dönemlerde istihdam edilen kişi sayısı 7 bin 500 civarında idi. Onun için işe adam yerleştirmek adına Fiskobirlik her dönemde siyasilerin iştahını kabartmıştır. Her dönemde de siyasi iktidarların çiftliği haline dönüşmüştür. Fiskobirlik'in ortak sayısı 250 bin. 250 bin de ortak olmayan fındık çiftçisi olduğu söyleniyor. Karadeniz denince akla fındık gelir. Çünkü Karadenizli evine götürdüğü ekmeği ya 'fındık' ya da 'çay'dan kazanıyor. Bu ara fındık üreticilerinin ağzını bıçak açmıyor. Hemşehrileri Başbakan Erdoğan'a kızgın gözüküyor.
İddialar neler? Fındık üreticilerinin AK Parti iktidarı ile ilgili iki iddiası var: Birincisi, Fiskobirlik önemli bir ekonomik ve siyasal güç, ayrıca bünyesinde istihdam imkanı var. Geçmiş dönem iktidarlarınca atanan o kişiler yerine, kendi adamlarını işe yerleştirmek için Fiskobirlik'i ele geçirmek; ikincisi de, fındık ihracatçılarının başını Başbakan Erdoğan'ın danışmanı ve aynı zamanda partinin MKYK üyesi olan Cüneyd Zapsu çekiyor. İddialara göre Zapsu, bankaların Fiskobirlik'e kredi vermemesi için yönlendirme yapıyor. Böylelikle finansman sıkıntısı nedeniyle Fiskobirlik alım yapamayacak ve tüccar da düşük fiyatla fındık toplayacak. Bu konunun iç yüzünü öğrenmek için Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem'le konuştum. Erdem diyor ki: 4572 sayılı yasa birlikleri özerkleştirdi. 1964 yılından 2000 yılına kadar hükümetler, birliklere kararnameler ile bir sürü görevler yükledi. Sonra bunlar görev zararları ile ortadan kaldırıldı. Fiskobirlik de bu çerçevede görev zararı ile sıkıntıya sokuldu. Kamuoyu Garanti Bankası, Akbank ve Yapı Kredi Bankası'ndan yüksek faizlerle borçlandırılmasını hatırlar. 2000'de Fiyat İstikrar Fonu kuruldu. Fiyat İstikrar Fonu'ndan aldığımız miktarı fazlası ile ödedik. Diğer birlikler aldıklarını ödememelerine rağmen, onlara faizsiz ödeme yapılmaya devam ediliyor. Fiskobirlik Hazine'ye fazla ödeme yapmış olmasına rağmen, bize faiz ile fondan para vermiyorlar. Üreticiye 145 milyon YTL borcumuz var. Tüccarlar da bizim finansman sorunumuz nedeniyle fiyatı düşürüyor. Salih Erdem'e Cüneyd Zapsu'nun bu konudaki rolünü sordum. Bana verilen cevap şu: Cüneyd Zapsu yıllardır bu işi yapıyor. İşin içinde. Ama doğrudan Fiskobirlik aleyhine olduğunu görmedim. Bir banka genel müdürü bana, Cüneyt Zapsu'nun kendisine 'Fiskobirlik'e kredi verirseniz geri alamazsınız' dediğini söyledi. Bu ne kadar doğru bilemiyorum. Erdem bir de AK Parti ile yakınlığı ile bilinen kişilerin Fiskobirlik yönetimini ele geçirmek için liste çıkardıklarını, fakat başarılı olamadıklarını söyledi. Erdem, "Zapsu'nun bu girişimi de onaylamadığı yolunda beyanlarına rastladım" dedi. Anlaşılan fındık ve Fiskobirlik gündemdeki yerini koruyacak gibi. Yarın, Cüneyt Zapsu bu konuda ne diyor?
|