kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   News in English
   Günün İçinden
   Ekonomi
  » Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
TSK'yı dinleyenler ortaya çıkarılmalı
'Gönül ilişkisi iddiası alçakça'
'SABAH olaya objektif yaklaştı'
Watergate skandalı nedir?

Paşa konuştu:
Bu Watergate'tir


Orgeneral olması beklenirken, Kara Harp Okulu Komutanlığı'nı bırakan Tümgeneral Reha Taşkesen: Orduyu dinletenler var, bunlar ortaya çıkarılmalı.

TELEKULAK GİRDABI
Görevinden sürpriz bir şekilde ayrıldıktan sonra tatile giden Tümgeneral Reha Taşkesen, dün Ankara'ya döndü. Taşkesen, arkadaşlarıyla bir araya gelip durum değerlendirmesi yaparak şunları söyledi: "Bu yaşananlar, Genelkurmay Başkanlığı'nın Watergate'idir. Telekulak girdabı içinde olduğumuzu anladım."

"DİNLEMEYİ KİM YAPTI?"
"5 Temmuz'da Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Org. Ergin Saygun çağırdı. Çok sayıda imzasız mektupla, telefon dinlemesi deşifresi çıkardı. 'Komutanım, dinlemeyi kim yaptı?' dedim, 'Bilmiyoruz' dedi. TSK'ya karşı Şemdinli iddianamesiyle başlayan planlı yıpratma kampanyası var."

BÜYÜKANIT İÇİN İSTİFA ETTİM
"Şûra'yı ve Org. Büyükanıt'ın yıpratılma kampanyasını göz önüne alıp ayrıldım"

DİNLEYENLER BULUNMALI
"Askeri İstihbarat'ın beni dinlemesi imkânsız. Genelkurmay da yapmamış. O halde kimler yaptı? TSK, ABD'deki Watergate-Telekulak skandalının bir benzeriyle karşı karşıyadır. TSK'yı kimlerin dinlediği hemen bulunmalıdır."


TSK'yı dinleyenler ortaya çıkarılmalı

Özel telefonlarım tam sekiz aydan beri dinleniyormuş. İşin acı tarafı komutanlarımız dahil hiç kimsenin bundan haberi olmamış. TSK'YA karşı planlı bir yıpratma kampanyası yürütülüyor. Silahlı Kuvvetler'e ve Büyükanıt Paşamıza zarar gelmesin diye istifa ettim.

Kara Harp Okulu Komutanlığı görevinden sürpriz bir şekilde ayrılarak Türkiye'nin gündemine oturan ve olaydan bu yana sessizliğini koruyan Tümgeneral Reha Taşkesen'in açıklamalarını ilk kez SABAH yayımlıyor. İstifasının ardından telefonlarını kapatarak Güney'e giden Taşkesen, dün Ankara'ya döndü. Taşkesen, öğle saatlerinde arkadaşlarıyla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı. "Bu yaşananlar, Genelkurmay Başkanlığı'nın Watergate'idir. Telekulak girdabı içinde olduğumuzu anladım" diyen Taşkesen, istifasının en önemli nedenini, "TSK'ya ve Yaşar Büyükanıt Paşamıza zarar gelmesin istedim" sözleriyle açıkladı. İşte Taşkesen'in, ülke gündemini sarsacak tarihi açıklamaları:

ÖNÜME İKİ DOSYA KONDU
"5 Temmuz Çarşamba günü, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Org. Ergin Saygun, önemli bir konuyu görüşmek istediğini belirterek makamına çağırdı. Öğleden sonra Kara Kuvvetleri Karargahı'na gittim. Odada sadece ikimiz vardık. Komutanımız iki dosya çıkardı. Bu dosyalardan biri bir rapor haline getirilmiş, imzasız çok sayıda ihbar mektubundan derlendiği belli olan 20 sayfalık bir çalışmaydı. Diğeri de telefonlarımın dinlenmesinden elde edilen deşifrelerdi. Bu deşifrelerin 2 sayfası özel hayatıma ilişkin detaylardı. Okudum. Ardından Org. Saygun'a şu soruyu sordum:

BİZ DE BİLMİYORUZ
'Komutanım, mektupların sahipleri ve dinlemenin kimin tarafından yapıldığı konusunda bilgimiz var mı?' Bunun üzerine, 'Hayır, biz de bilmiyoruz' yanıtını aldım. Bir süre sessizlik oldu. O sırada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin nasıl bir telekulak girdabı içerisinde olduğunu anladım. Saniyeler içerisinde durumu gözden geçirdim. Yaklaşan Yüksek Askeri Şura'yı ve Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'na giden süreçte bilinçli olarak çıkarılan spekülasyonlar ve yıpratılma kampanyasını göz önüne alıp düşündüm. Ergin Saygun komutanımıza, "Yaşar Büyükanıt Paşa'nın yıpratılmaması amacıyla görevimden ve TSK'dan izninizle ayrılmak istiyorum" dedim. Bana, Genelkurmay'ın resmi açıklamasında belirtildiği gibi, kesinlikle hiçbir komutanımızdan ayrılmam konusunda bir baskı veya telkin olmadı. Bu benim tamamen öz irademle gerçekleşti. Genelkurmay Askeri İstihbaratı, birbirinden ilgili ve kurallar bütünü üzerinde çalışan subaylardan oluşmaktadır. Beni dinlemeleri imkansız. Ayrıca yine resmi açıklamada dinlemenin Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılmadığı açıkça belirtildi. Peki soruyorum o zaman: Hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan, mahkeme kararı olmayan, özel hayata yönelik bu dinleme ne gerekçeyle ve kimler tarafından yapıldı?

DİNLENME KUŞKUSU
Sadece bende değil, uzunca bir süredir TSK'nın tüm kilit personelinde telefonlarının dinlendiği konusunda bir korku vardı. Bu korkunun gerçek olduğunu görüyoruz. TSK, ABD'deki Watergate-Telekulak skandalının bir benzeriyle karşı karşıyadır. İkinci görüşmeyi ertesi gün, yani perşembe günü öğleden sonra gerçekleştirdik. Kara HarpOkulu Komutanlığı'ndan istifamı ve TSK'dan emekliliğime ilişkin dilekçeyi de perşembe günü verdim. Ama çevremde hiç kimseye hiçbir şey anlatmadım. O gece üst düzey yargı mensuplarıyla önceden planlı yemek yedim. Bu gelişmeyi orada ilk kez söyledim. Herkes çok üzüldü ve oradakilerden bazıları, ciddi bir dinleme olayıyla karşı karşıya kalındığını düşündü. Basında iddia edildiğinin aksine, bu saate kadar Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile hiç görüşmedim. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesine sonuna kadar bağlılığım ve bu yüce kuruma zarar verilmemesi adına aldığım bu karardan dolayı asla pişman değilim.

İRTİCAYA GÖZ AÇTIRMADIM
Ama bu olayda, dikkat edilmesi ve üzerine gidilmesi gereken çok önemli noktalar var. Çok güvenilir kaynaklardan aldığım bilgiye göre, özel telefonlarım tam 8 aydan beri dakika dakika dinleniyormuş. İşin acı tarafı bu dinlemeden Kara Kuvvetleri'nde komutanlarımız dahil hiç kimsenin haberi bile olmamış. Basına da yansıyan iddiaların gerçeklik payının ne olduğuna gelince: Bunlar da ayrı bir komplonun parçalarıdır. 2005 Ağustosu'nda göreve başladığımdan bu yana TSK prensipleri, laik Cumhuriyet ve Atatürkçü çizgimi her konuşmamda özellikle belirttim. Türk gençlerinin yolunun Gazi Mustafa Kemal'in aydınlattığı yol olduğunun defalarca altını çizdim. Kara Harp Okulu içinde irticai hiçbir yapılanmaya göz açtırmadım. Bu tip bir yaklaşımın kimleri rahatsız ettiği, hangi illegal oluşumları bizi dinlemeye sevk ettiğini herkesin takdirine bırakıyorum.

ŞEMDİNLİ İLE BAŞLADI
Bu nokta da çok önemli. Göreve geldiğimden beri bazı çevrelerin hedefi olduğumdan, hatta zaman zaman dinlendiğimden şüpheleniyordum. Birbirinden esrarengiz olaylar yaşanıyordu. Beni, doğrudan Genelkurmay Başkanı'na düzenli olarak şikayet eden ihbar mektupları gidiyordu. Bu mektuplar da Genelkurmay'dan Kara Kuvvetleri'ne, oradan da bana araştırılmak üzere geliyordu. Her defasında öğrencilerin disiplinsizliği ile ilgili iftiralara, delillerle yanıt veriyordum. Şemdinli iddianamesiyle başlayan süreçte TSK'ya karşı planlı bir yıpratma kampanyasının yürütüldüğü ortada. Bu çerçevede üzülerek ve korkarak söylüyorum ki, en baştaki komutandan altlara yayılarak birçok generalin telefonlarının dinlendiği şüphesine sahibim. Bu şüphe sadece bende değil TSK'daki birçok generalde var. Bu dinlemenin kimin tarafından yapıldığı mutlaka aydınlatılmalıdır. Genelkurmay da açıklamasında, "Biz dinlemedik" diyerek, aslında bu konuda bir mesaj veriyor. Bunu TSK'nın güçlü yapısının korunması adına özellikle istiyorum. Bundan sonra yapılması gereken, TSK'yı hedefleyen her tür girişimin üzerine gidilmesi, kuruma zarar verilmemesi adına bir seferberliğin başlatılmasıdır. Ama en önemlisi ise TSK'yı kimlerin dinlediğidir.

METEHAN DEMİR - ANKARA


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Din dersinde Alevi Sünni çatışması çıkar
 Protestoyla karşılandı 'çubuk yasağı' şaşırttı
 Başhekimin BBG hastanesi
 İlk yüzde 10'a giremeyen öğrenci mesleğe yönelmeli
 Bitlis'te bomba tuzağı: 5 asker şehit oldu
 Şehit babasına 11 ay hapis cezası
 Jeneratör arızası uçak indirdi
 AİHM'den Komşu'ya müftü cezası
 Bodrum belediyelerine imar operasyonu
 Filistinliler doktor eğitimi istiyor
 Papaz cinayetinde dava var tanık yok
 TGC'nin ödülü Musa Kart'a
 Hasankeyf davası AİHM'de
 Okul birincisi MEB'i dava etti
 Profesörlerin azlığı kontenjan düşürdü
ALİ KIRCA
Küçücüktü!
Çocuklar yalnız...
Çocuklar anne...
ERGUN BABAHAN
İki iddianame ve iki tehdit
Dünkü gazetelerde Ankara...
MEHMET BARLAS
İsrail'in nihai hedefinde İran mı var?
İsrail'in...
BALÇİÇEK PAMİR
Neler oluyor bize?
Parkta köpeğinizi gezmeye...
FATİH ALTAYLI
AA'nın açılımı
AA'yı bilirsiniz. Anadolu Ajansı'nın...
ERDAL ŞAFAK
Zavallı Lübnan
Ortadoğu'da artık her an...
Hedef başkent Beyrut
50 sivilin öldüğü saldırıları İtalya, Fransa ve Rusya sert şekilde...
Gazze'de bombalar susmuyor
Beş kontrol noktasından geçerek Gazze'ye girdik. Dünyaya açılan tek...
Anelka iyi mi?
Anelka iyi mi?
Fenerbahçe'nin Hollanda'daki kampına dün katılan yeni teknik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu