Neler oluyor bize?
Parkta köpeğinizi gezmeye çıkartıyorsunuz. Amaç sadece hava alması falan değil, ihtiyacını da görmesi gerek. Olmuyor, bir türlü yapmıyor. Sonra hayatınızın en büyük hatasını yapıp biraz daha serbest dolaşması için tasmasını açıyorsunuz. O dolaşırken karşısına bir adam çıkıyor. Belli ki hayvanlardan ölesiye korkan biri. Karşısında kocaman bir köpek görünce ne yapacağını şaşırıyor. Hele bir kez de havlayınca... Sonra? Sıkı durun. Adam silahını çekip köpeği kafasından vuruyor. Bam! Köpek ölüyor. Nasıl ama? Tam Teksas'a döndük. Karşına köpek mi çıktı? Bam! Gece yarısı biri yol sormak istedi, görünüşü bozuktu. Bam! Tinercilerden biri yaklaşıp para istedi, ısrarcıydı. Bam! Hadi biraz daha abartalım, biri sizi soymaya kalkıştı. Bam! Sokakta köpek çetesiyle karşılaştınız. Bam bam bam! Türkiye'de köpekten korkan çok. Benim gibi her tanımadığı köpeğe elini uzatıp, ısırılan yine de akıllanmayan birinin bu korkuyu anlaması mümkün değil. Ama hak veriyorum. Tanımadığınız bir köpekle karşılaşırsanız korkarsınız. Üstelik tasmasız gezmesi, serbest bırakılması büyük ihmal. İyi ama ya vurana ne demeli? Tam kafasına nişan almış üstelik. İnfaz gibi. Şiddeti tartışıyoruz ya... Boşuna. Şiddet içimizde. Sadece gücümüz yetene.
Fatsa ve Ünye'de düzenlenecek festivallere sanatçılar çağrılmış. İbrahim Tatlıses, Kıraç, Yalın, Yıldız Tilbe... Paraları da nakit ödenmiş. Sonra biliyorsunuz sel felaketi oldu. Karadenizliler festivalleri iptal edip, sanatçılardan paralarını geri istemiş. Festival yapacak hali mi kaldı adamların. Sanatçılar da büyüklük(!) gösterip paraları geri vermiş. Haberde "Temmuz ayını boş geçirmek zorunda kaldılar" diye yazıyordu. Bravo yani! Oturup, bu ay para kazanamadılar diye sanatçılara mı üzüleceğiz yani. Öyle mi? Bize bir şeyler oldu! Sel olmuş sel! İbrahim Tatlıses, Kıraç, Yalın, Yıldız Tilbe... Bir tanesi de çıkıp demiyor ki... Para mara istemem, ben yine de moral için konser vereceğim. Yazıklar olsun yani!
|