|
|
|
|
|
|
'Balık tutsam kumarım olmazdı'
-Bir dönem yaşam tarzınla çok ortadaydın. Kumar alışkanlığın özellikle magazinin gündemindeydi. Bu, bir anda çok para kazanmanın getirdiği bir şey miydi? -Benim her zaman param vardı. Babam zengindir. Hem maddi hem manevi olarak zengindir. Bende öyle para gördü şımardı durumu olmadı. Zaten iyi arabalara biner, iyi evlerde uyurdum. Şöhret sonrası da aynı şeyler oldu. O yüzden kumar şımarmanın sonucu değil. Bu sadece insanın kendisi ile ilgili bir sorun. Bazıları rahatlamak için balık tutarlar. Bu insana zarar vermez haz verir. Maalesef bizim balık tutmak gibi ufak zevklerimiz olamadı. Çünkü dört duvar arasında yaşamaya hapsedildik. Bebek'te rahatça yürümek, Suadiye sahilini sandalla gezmek, herkesle birlikte sinemada film izleme zevkini yaşatsaydı bana bu hayat, o zamanlar kumar olmayabilirdi. Gizli ve dört duvar arasında karanlık ışıklarda bırakıldık. Bu yüzden de o zevk çıktı ortaya. Sıradan yaşama zevki yerine daha üstlerde yaşamaya çalışma isteğinden doğdu. -Tarkan'ın da bir dönem yaşadığı, sokakta insanlar üstüne atladığı için eve kapanma sendromunu mu yaşadın? -Asla öyle değil. Ben alışverişini kendi yapan, sokakta tek başına yürüyebilen bir insanım. Söylemek istediğim o değil. Hiç yanına gelmeseler dahi, sürekli olarak bakışlar üzerimde. Seni öpüp koklamasalar da her hareketim izleniyor. Görünmez olamıyorum. Senin sokakta yürürken ki rahatlığı bizde olabilir mi? Belki de bu durumdan kaynaklandı...
|
|
|
|
|
|
|
|
|