|
|
'Bodrum'un yolları taştan' Bu cümle şaka değil '
Geçen haftadan devam. Herkes "Bodrum bomboş," diye bas bas bağırıyor ya... Haklı oldukları yönler var tabii. Uzun zamandır Bodrum'u bu kadar boş görmemiştim. Özellikle Türkbükü'nü... Tabii yolların durumu göz önüne alınırsa niye gideceksiniz ki? Zannedersiniz köy yolu. Çukurlar, tümsekler, inşaatların kalıntıları, su birikintileri... Ne ararsanız var yani. Bir tek, yol yok. Geceleri ise ne yalan söyleyeyim eski havayı bulmak da mümkün değil. İnsanlar kendilerini akşamüstü 'Happy Hour'larına öylesine kaptırmış ki, geceyle ilgilenen, "Doğru dürüst yemek yiyeyim, güzel bir müzik dinleyeyim," diyen pek yok. Zaten ahaliyi yaşları 14 ile 17 arasında değişen küçük kadınlar ve delikanlılar oluşturuyor. Uzun lafın kısası, benim gibi yine de Bodrum'a sevdalılardansanız, bir tavsiyem var. Mutlaka Marina Yacht Club'da Neco'nun programını izleyin. Hem Yacht Club, Bodrum'un göbeğinde olduğu için biraz nostalji yapmak mümkün hem de müziğin keyfine varmak... İlle de yemek diye tutturuyorsanız, üç restoran var. Seç seç beğen. Bu arada gurmemiz Ahmet Örs'e bir tavsiye. İtalyan restoranın şarap mönüsüne mutlaka göz atın, derim. İstanbul Sunset Restoran'dan sonra en geniş listeyi burada gördüm çünkü. Artık fırınlanmış levrek fileto mu, pizza mı, Venedik usulü pane mi, ne yerseniz yiyin, Neco'ya geç kalmayın. Yoksa benim gibi program başladıktan sonra masanıza gitmek zorunda kalır, yerin dibine geçersiniz. Neco... Yılların sesi, tecrübesi, ve kusursuz sahne performansıyla öyle bir coşturuyor ki... Latin söylüyor, caz söylüyor, araya Türkçe şarkılar karıştırıyor. Zaten Bodrum'da kim varsa orada. Kaçırmayın derim.
|