|
|
|
|
|
|
Mamografi gibi erken uyarısistemiyle teşhis ediyor
Dr. Mimi Canto'nun sekiz yıl önce bulduğu endoskopik ultrasonografi tekniği; pankreas kanserinin, henüz lezyon aşamasında teşhis edilip kansere dönüşmeden tedavi edilmesini sağlıyor
Johns Hopkins Hastanesi Cerrahi Bölümü Öğretim Üyelerinden Dr. Mimi Canto'nun geliştirdiği endoskopik ultrasonografi tekniğiyle pankreas kanseri erken teşhis edilebiliyor. Yöntem, pankreas kanserinin, henüz lezyon aşamasında teşhis edilip kansere dönüşmeden tedavi edilmesini sağlıyor. İki milimetre küçüklüğündeki lezyonlar bile bu yöntemle hemen keşfedilebiliyor. Bu mekanizma pankreas kanserlerinde erken uyarı sistemi oluştururken, Canto bu aleti kullanarak muayene ettiği riskli hastaların yüzde 78'ine erken teşhis konulabildiğini açıklıyor. Dr. Mimi Canto'dan geliştirdiği tekniğin ayrıntılarını öğrendik:
* Kimler üzerinde çalışıyorsunuz? 1998'de başlayan çalışmalarda pankreas kanserinde çok riskli 36 kişi üzerinde çalıştık. Bunların 3-n tanesinde ailesinde pankreas öyküsü bulunan kişiler de yer aldı. İlk pilot çalışmadan sonra gerçekleştirilen 2 bölümde bu kişilere yer verildi. Başka bir çalışmada ise 78 pankreas kanser riski bulunan hasta takip edilmiş. Aynı çalışmada ailelerinde daha önceden ailesinde pankreas kanseri görülmemiş 1n7 kişi daha izlendi. Endoskopik ultrason ve aynı zamanda tomografi lezyonların hangi aşamada pankreas kanserini geliştirdiklerini bulduk. Yeni çalıştığımız insanların yüzde 10'unda bu lezyonlar çıktı. Yaptığımız çalışmalarda bu lezyonların mutasyona uğradığını tespit ettik. Muhtemelen bu lezyonlar kişilerde kalsaydı pankreas kanseri geliştirecekti. Biz onları operasyonla aldık ve kişilerin hayatlarına sağlıklı devam etmelerini sağladık.
* Lezyon aşaması kişide hiç belirti veriyor mu? Alkolden dolayı pankreas kanseri olan hasta dışında hiçbir hastada herhangi bir şikayet dile getirilmedi. Ancak ailesinde öyküsü bulunanlar şüphelenip bu yönteme başvurabilirler.
* Bu yöntemle genel bir pankreas taraması yapılabilir mi? Yüksek riskli hastalar için bunun bir standart olmasını istiyoruz. Amacımız rutin olarak bu testi yaptırmasını gerçekleştirmek. Şu anda yaptığımız araştırma ile görüntülemede hangi yöntemin daha iyi olduğunu belirlemeye çalışıyoruz. Hastaya daha az maliyet yansıtıp daha fazla yardımcı olabilmeyi diliyoruz. Görüntülerken kan ve pankreas salgılarını topluyoruz. Araştırma ekibinin de bir kısmı kan ve pankreas salgılarından lezyonların tespit edilip edilmeyeceği ile ilgili çalışmalarını devam ettiriyor.
* Çok büyük bir maliyet gerektiriyor mu? Bu çalışmalarımıza Amerikan Kanser Enstitüsü ve Kayıp Bahçe Derneği sponsor oldu. Amerika çapında 5 merkezde toplam 200 hasta üzerinde Johns Hopkins'in ve diğer iki kuruluşun yardımlarıyla çalışma gerçekleştirilecek. Merkezde bulunan hastaların tüm kayıtlarının tutulabileceği bir program üzerinde de çalışıyoruz. İki yıl devam edecek çalışma için çok heyecanlıyım. Görüntüleme merkezinde de oldukça hareketli günler yaşıyoruz.
* Bir gün mamografi gibi bir teste dönüşür mü? Gelecekte mamogram gibi herkesin faydalanabileceği bir görüntüleme olabilir. Bugünlerde sadece çok riskli hastaların kullanımını öneriyorum. 20 yıl önce Johns Hopkins'te aileden geçen bağırsak kanseri konusunda araştırma yapılırken o sırada bilim adamları bağırsak kanseri genini buldular. Biz de aynı şekilde pankreas kanserine yol açan geni bulmayı hedefledik. Bu kanserin yüzde 15-20'si aile kökenli.
* Pankreasta kansere dönüşebilecek bir lezyon bulursanız bunu nasıl etkisiz hale getiriyorsunuz? Özel bir kit yardımı ile cerrahi bir operasyonla alıyoruz. Alınmazsa kansere dönüşerek kişileri ölüme yaklaştırır. Genelde 3 saat sürüyor. Açık ameliyatla alınıyor. Laproskopi de olabilir. Hastalar birkaç ay çok fazla ilaç alıyor ancak zamanla bunu da minimal seviyeye düşürüyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|