|
|
Çocuk da yaparım kariyer de diyen kadının hastalığı
Doktorunuz bir yığın hastalıkla karıştırabilir ama teşhisini siz bile koyabilirsiniz. Ailesiyle kariyeri arasında koşturan modern kadının hastalığı. 'Her tarafım ağırıyor, sürekli yorgunum' diyorsanız, belki siz de söylenişi zor olan 'fibromiyalji'ler arasındasınız!..
Günümüzde teşhisi kolay fakat tedavisi zor olan fibromiyalji sendromu, kronik yorgunluk sendromundan huzursuz bacak sendromuna; depresyondan irritabi bağırsak sendromuna kadar pek çok hastalığı da beraberinde taşıyor. Bazen sendromlar birbiriyle örtüştüğünden fibromiyaljinin teşhisi güçleşiyor. Dünya nüfusunun yüzde 2'sinde rastlanan fibromiyalji, yüzde 90 oranında kadınlarda görülüyor. Özellikle daha az doğurgan ve erken menopoza giren kadınlarda daha fazla rastlanıyor. Uzmanlar; son yıllarda kadınların sosyal statüsünden dolayı görevlerinin arttığına dikkat çekerek, paralelinde fibromiyalji görülme oranının da yükseldiğini söylüyor.
'HER TARAFIM AĞIRIYOR' İnsan vücudunda, 9 sağ tarafta, 9 sol tarafta olmak üzere, yeri önceden belirlenmiş 18 hassas nokta bulunuyor. Eğer bu 18 noktadan 11'i ağrılıysa (parmağınızı bastırdığınızda 4 kiloluk bir ağırlık uygularsınız ve tırnağınızın beyazladığını görürsünüz) ve üç aydan fazla sürdüyse fibromiyalji tanısını aslında kendi kendinize bile koyabilirsiniz. Amerikan Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Şefi Prof. Dr. Ender Berker, fibromiyalji sendromunun teşhis ve tedavisinde psikolojinin çok önemli bir yeri olduğunu savunuyor. Zaman zaman fibromiyalji belirtilerinin, kronik yorgunluk sendromu, depresyon veya uyku bozukluğu semptomlarıyla beraber görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Berker, eşlik eden ve refakat bulgular olarak tanımlanan şikayetleri şöyle sıralıyor: Depresyon, iltihaplı eklem romatizması, dejeneratif eklem romatizması, irritabl bağırsak sendromu (sürekli ishal, kabız ya da ishal kabız olma hali), kadın üretra sendromu: (beklenmeyen bir anda idrar gelmesi ve sık idrara gitme), huzursuz bacak sendromu (gece yatağa yatınca bacaklarda yanma, uyuşma, batma, kramp, çekilme, karıncalanma gibi her türlü his), kronik yorgunluk sendromu, uyku bozukluğu, Hipresansivite sendromu (allerjik reaksiyonlara neden olan hassasiyet; kokuya, gürültüye, kimyasal maddelere hassasiyet).
KARIŞTIRILIYOR Fibromiyaljinin özellikle kronik yorgunluk sendromuyla karıştırıldığını söyleyen Dr. Berker, "Bu iki sendromda birbirinin üstüne binen semptomlar var. Fibromiyaljide de kronik yorgunluk sendromunda da depresyon, aşırı yorgunluk, egzersiz toleransı zayıflığı ve uyku bozukluğu söz konusu. Ama günümüzde multidisipliner bir yaklaşım uygulandığından, hastalığın teşhisi; başta fizik tedavi olmak üzere, psikiyatri, romatoloji ve nörolojinin de desteğiyle çok kolay koyulabiliyor ve tedavi prosedürü çıkarılıyor" diyor.
İLK BELİRTİ DEPRESYON Fibromiyalji sendromunda depresyon sıklığı çok yüksek. 'Depresyon nedeniyle, hasta ağrıyı çok daha fazla algılıyor ve büyütüyor' şeklinde bir kanı yaygın. Bugün bu yaklaşımın reddedildiğini belirten Prof. Dr. Berker, şunları söylüyor: "Depresyon, fibromiyalji ile beraber görülen psikopatolojik bir durum. Anksiyete dediğimiz; ileriye dönük kuşkulu bakma, kendini ortamdan soyutlama, izole etme gibi semptomlar da görülüyor. Bu yüzden bu kişilerde depresyon daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor." Kronik ağrısı olan bütün hastalarda anksiyete görüldüğünü söyleyen Dr. Berker, şu bilgileri veriyor: "Hasta, ağrısı ve hastalığı hakkında yanlış kanıya sahip olarak geliyor. Bazı önyargılara sahip olabiliyor. Bunlar sadece fibromiyalji hastalarında değil, bütün kronik ağrısı olan hastalarda var. 'Ağrı uzun sürdü. Kimse çare bulamıyor. Bu hastalık beni öldürür mü? Sakat kalabilirim, cinsel hayatım sona erecek' gibi pek çok önyargı ve kaygılarla ağrıyı çok fazla hissediyor. Çevresinden yardım istemeye başlıyor. Bu yardım isteme, yakınındaki insanları ona hizmet etmeye itiyor, hastaya bu kez ikinci bir uyarı geliyor. 'Eyvah ben çok hastayım!' diyor."
|