Açık Toplum Enstitüsü Kurucusu George Soros, Avrupa'da belli siyasi güçlerin Türkiye'nin AB ile müzakerelerini durdurma çabasında olduğunu dile getirerek, ''Kıbrıs'ı çevreleyen karmaşık sorunlar çok güzel mazeret teşkil ediyor ama ümit ediyorum ki Avrupa liderleri, bu süreci sürdürmenin öneminin bilincine iyice varırlar'' dedi.
Enstitünün dünya çapındaki temsilcileriyle, her 5 yılda bir yapılan toplantıya katılmak için İstanbul'a gelen ünlü yatırımcı Soros, düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Eski
SSCB ülkelerindeki yönetimlerin değişmesinde nasıl bir rol aldığının'' sorulması üzerine Soros şunları söyledi:
''Renkli devrimlerdeki rolümü sorduğunuz için teşekkür ederim. Bu ülkelerde çeşitli vakıflar kurdum. Bu vakıflarla demokrasiyi teşvik etmeyi amaçladık. Ancak ben devrimi destekleyen biri değilim, devrimlere destek vermem.
Gürcistan'da nasıl bir katılımım oldu? Gürcistan Cumhurbaşkanı Şevardnadze ile hükümetiyle ve Gürcistan'ın önde gelen bireyleriyle çalışmalar yaptım. Yolsuzluğa karşı kampanya gerçekleştirdik. Şevardnadze bunu desteklemekteydi. İlişkilerimiz iyiydi. Fakat vaatlerini yerine getiremedi. Çünkü yolsuzluğun ana kaynağı polis teşkilatı idi. Ama Şevardnadze'nin hayatını polis koruduğu için onlara karşı koyamadı.
Bizim kurumumuz seçimlerin ardından çıkış anketi yapmıştı. Çıkış anketi muhalefetin kazandığını, resmi sonuçlar ise farklı sonuç gösterdi. Halk çıkış anketinin doğru olduğuna inandı ve sonunda gül devrimi yaşandı. Ama benim bu olaylarda doğrudan müdahalem olmadı. Ben devrimleri sevmem ve desteklemem. Çünkü devrimler insanların hükümetten hoşnut olmadığı dönemde olur. Ama devrim demokrasi getirmez. Demokrasiyi kurmak uzun ve zor bir süreçtir.''
Gürcistan'da kurulan yeni hükümeti ve yönetimin faaliyetlerini desteklediğini anlatan Soros, ''Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın bu süreci desteklemesi için katkıda bulundum. BM, hükümet görevlilerinin maaşlarının ödenmesinde katkıda bulundu. Bu da önemli gelişmeleri beraberinde getirdi. Dünyanın her yanında böyle süreçleri destekliyorum. Şu anda Liberya'da yapıyoruz, önümüzdeki dönemde Nepal'de yapabiliriz'' diye konuştu. ''RENKLİ DEVRİMLERDE SUÇLANMAMIN NEDENİ RUSLAR''
George Soros, üç ülkede renkli devrim olduğunu ama sadece üç ülkede çalışmadıklarını, başka ülkelerde süreç başarıyla tamamlandığı için devrime gerek kalmadığını dile getirdi.
Ukrayna'daki devrimin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ciddi şekilde rahatsız ettiğini anlatan Soros, ''Bu renkli devrimlerle suçlanmamın nedeni aslında Rus propagandasıdır. Gürcistan halkının reddedebileceğini düşünmediler. (Halk iyi yönetim ister) düşüncesini kabul etmek yerine beni suçladılar. Bu suçlamalar yanlış ve yersizdir'' dedi.
Ermenistan'daki yolsuzluk sorununun Gürcistan'dakinden daha büyük olduğunun belirtilmesi üzerine Soros, Şevardnadze'nin yolsuzluğa karşı kampanyayı başlangıçta desteklediğini ama desteği sürdürmediğini söyledi.
Böyle kampanyaların ancak hükümet desteğiyle yürütülebileceğini anlatan Soros, ''Ermenistan'da da isterdik. Ama bunu hükümetin istemesi lazımdı. O yüzden yapabileceğimiz bir şey yok ama orada ciddi bir sorun var'' şeklinde konuştu.
Soros, Türkiye ile Ermenistan'ın yakın ilişkiler kurabilmesini ümit ettiğini, bunun iki taraflı bir şey olduğunu, hem Türkiye'nin hem de Ermenistan'ın çabasının gerektiğini belirterek, ''Gelecekte daha iyi ilişkiler olacaktır ama öngörüde bulunmayacağım'' diye konuştu.
''KIBRIS'I BAHANE EDİYORLAR''
Türkiye'nin daha açık ve demokratik toplum olma yolunda çok ciddi adımlar attığını anlatan Soros, şöyle konuştu:
''Türkiye'yi ziyaret ettiğim zamanlarda bunu çok olumlu gelişme olarak görüyorum. Türkiye'nin AB müzakereleri beni çok memnun ediyor. Bu benim çok sağlıklı gördüğüm, teşvik edilmesi gereken bir süreç. Ancak ben şahsen Türkiye'nin olumlu veya olumsuz ya da başarılı veya başarısız yönlerini burada anlatamam. Mükemmeliyet aranmamalı. Açık toplum zaten mükemmel olmayan, değişime açık toplum demektir. Aynı şey Amerika için de geçerlidir.''
Avrupa'da belli siyasi güçlerin, müzakereleri durdurma çabasında olduğunu dile getiren Soros, şöyle dedi:
''Kıbrıs'ı çevreleyen karmaşık sorunlar da çok güzel mazeret teşkil ediyor. Ama ümit ediyorum ki, Avrupa liderleri bu süreci sürdürmenin öneminin bilincine iyice varırlar. Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varana kadar müzakerelerin ilgili faslı ertelenebilir. Süreci engellememeli.''
''BUSH YÖNETİMİNİ HALA ELEŞTİRİYORUM"
ABD'deki seçimler öncesinde Başkan George W. Bush'a karşı kampanya yaptığının hatırlatılarak, hala Bush karşıtı olup olmadığının sorulması üzerine George Soros, ''Orta Asya ve diğer bazı bölgelerde ABD ile ilişkimiz iyi. Dışişleri Bakanlığı bazı ülkelerde vakfı korumakta yardım ediyor'' karşılığını verdi.
Soros, ABD ile ilişkilerinin iyi olmasına rağmen Bush yönetimini hala eleştirdiğini belirterek, şunları söyledi:
''Son kitabımda da yer verdim. Bush hükümetinin yanlış yaptığını, bizi yanlış yönlendirdiğini, teröre karşı savaş açtığını söylemesine rağmen aslında soyut bir kavrama karşı savaş açtığını anlattım. Bu hiçbir zaman sona ermeyecek, Amerika'da demokrasiyi ve açık toplumu tehlikeye atan bir savaş. Amerika'nın hakim konumunu da tehlikeye atan bir yaklaşım. Hükümeti değiştirmek mümkün ve Amerika bu hatasını düzeltmeye çalışacaktır.''
NÜKLEER SİLAHSIZLANMA VE İRAN
Irak ile ilgili görüşlerinin de değişmediğini ifade eden Soros, ''Çünkü asılsız bir mazeretle yapıldı. Irak işgalini kınıyorum, çıkmamız gerektiğine inanıyorum. Ancak, bunu usulünce, arkamızda sarsıntılara maruz kalacak bir ülke bırakmadan yapmalıyız. Çünkü ABD birlikleri bir iç savaşın üzerinde oturuyor. Aniden kalkarlarsa hava alır ve patlar. Bugün günde 50 kişi ölüyorsa o zaman 5 bin kişi ölecek. Zarar yaratmayacak şekilde çıkmamız gerekiyor'' diye konuştu.
Soros, nükleer kriz açısından İran ile mutlaka uzlaşmaya gidilmesi gerektiğine işaret ederek, müzakerelerin devam ettiğini, sürecin başarılı tamamlanmasını ümit ettiğini söyledi.
Nükleer silahsızlanma rejiminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Soros, ''Yeni bir silahsızlanma rejimine ihtiyaç var ve bu daha eşitlikçi olmalı. Bu kadar çok ülke elinde nükleer güç bulundururken nükleer savaştan kaçmak daha zorlaşacak. Amerika da bu konudaki politikasını değiştirmeli'' dedi.