|
|
|
|
|
|
Annelik yaşına devlet karar verebilir mi?
KKTC'de 45 yaş üzeri kadınların yapay yolla anne olmasının yasaklanmasıyla başlayan tartışma sürüyor. Kadınlar, 'annelik hakkı engellenemez' diyor. Sağlık Bakanı da yasağın kalkacağının sinyallerini veriyor
KKKTC'de altı yıl içinde 150'nin üzerinde 50 yaş sonrası kadın menopozdan sonra anne oldu. Ve bu yıl başında 16 Ocak 2006 tarihinde KKTC Sağlık Bakanlığı'nın getirdiği yasakla ileri yaş anneliği engellendi. 45 yaş üzerindeki kadınlara sperm ya da yumurta nakli ile annelik resmen yasaklanırken tüp bebek merkezlerine kapatılma müeyyidesi getirildi. Şimdi bu yasağın tartışmaları sürüyor. Bu karar hükemete mi ait olmalı yoksa kadınlara mı? KKTC Sağlık Bakanı Dr. Eşref Vaiz'le yasağın gerekçelerini konuştuk.
Neden KKTC'de 45 yaş sonrasına annelik yasağı geldi? Annelik yasağı gelmedi, yumurta nakli ile annelik konusuna yaş sınırlaması getirdik. Tüp bebek konusunda halkın ihtiyaçları KKTC'de de Türkiye'de de aynıdır. Esas öncelikli olan; 50 yaşın üzerinde çocuk sahibi olmayan insanlar değil, evli olup da kısır olan çocuksuz çiftlerdir. Bizi de en fazla ilgilendiren budur, çünkü korkunç mutsuzluklar yaratıyor, evlilikler bu yüzden bozuluyor. Esas konu kısırlığın ve çocuksuzluğun ortadan giderilmesidir.
50 yaş ve üstü anneliği tüm dünyada tartışılıyor ancak KKTC'de pek çok 50 yaş üstü anne vardı. Artık olamayacak mı? Geç yaş anneliğini Kıbrıs'taki tüp bebek merkezleri başardı. Ama bu konuda bir dizi kurallar getirmek durumundaydık. 50 yaş konusunda araştırmalar yapılıyor. Bu merkezlerimizden bir tanesi önümüzdeki eylül ayında bilimsel kongre organizasyonu yapıyor. Sanıyorum bu konu da o kongrede tartışma konularından biri olabilecek. Yasak o noktadan sonra tekrar tartışmaya açılacak.
Geç yaşta anne olanların ölüme daha yakın olduğunu düşündüğünüz için mi böyle bir kısıtlama ortaya çıktı? Hayır o çok gerçekçi bir olay değil. KKTC'de ve dünyada giderek ölüm yaşı yükseliyor. İnsanlar daha nitelikli ve bilinçli yaşamaya başladıkları sürece, koruyucu hekimlik konusunda çok daha bilinçli kampanyalar organize edildiği için dünyada da bizim ülkemizde de yaş oranı yükseliyor. Uzakdoğu, Afrika gibi fakir ülkelerde bu daha çarpıcı olabilir. Ama, bizde annelerin ortalama ölüm yaşı konusunda bir yükselme var, bu daha da artacak. Bu da tıbbın gelişmesiyle ve bilinçli anne profillerinin ortaya çıkmasıyla ilgili. Bu biraz spekülatif bir konu. Bizim ilgilendiğimiz 50 yaş ve üzeri doğum yapan annelerin anotomik, fizyolojik ve hormonsal olarak ortaya çıkabilecek komplikasyonları. Birtakım sonuçlar çıkabilecekse bunları yasakla önlemeye çalıştık.
Ne zaman bu tabu delinir? Belki önümüzdeki aylarda ya da yıllarda tartışacağız.
Yasak getirme isteği Türkiye'den mi geldi? Biz, Dünya Sağlık Örgütü'ndeki ve AB ülkelerindeki üreme merkezlerindeki kriterlerden yararlanıyoruz. Onların yanı sıra Türk bilim çevrelerinin de önerileri oldu.
Dünyada bu konuda yasak getiren başka ülkeler var mı? O konuda tam olarak bilgiye sahip değilim.
Kaç yaşında anne olunacağına, tıp imkan verdiği sürece devletin değil de kadınların karar vermesi daha doğru değil mi? Biz KKTC'de şu anda olaya bilimsel yaklaşıyoruz ve bu bilimsellik tıp otoritelerince dünyada, Türkiye'de ve KKTC'de tartışılacak. Çünkü 50 yaş konusunda bazı tecrübeler vardır, doğum yapan anneler vardır, onların fizyolojik, psikolojik, ruhsal ve tıbbi olarak organsal pozisyonları konusunda araştırmalar yapılacak, yapılıyor da. Bunların sonuçları yayınlandıktan sonra, biz de kriterlerimizi gözden geçireceğiz.
50 yaşından sonra anne olan kadınların sevincine ben de gazeteci olarak tanık oldum. Onların elinden şimdi bu hakkı almak, kapıyı kapatmak doğru mu? Türkiye'deki ve Avrupa'daki otoritelerin görüşlerini de aldıktan sonra biz de bu konudaki tüzüğü tekrardan ele alabiliriz.
Ne zaman? Ben size tam takvim veremiyorum, belki önümüzdeki yıl, belki altı ay sonra. Ben bu konuda otorite merkezlerinden bilimsel veri isteyeceğim, onu gördüğüm anda tüzüğü değiştireceğim. Sorumluluklarımızı tıbbi ve bilimsel verilere dayandıracağız. Türkiye'deki gibi, Türkiye'de söylenenler gibi burası abur cubur merkezlerin olduğu, hiçbir bilimsel sorumluğun ve araştırmaların kaale alınmadığı bir yer değil. Asıl Yunanistan'a hasta gönderenler, Yunanistan'ı sorgulasınlar. Biz Yunanistan'dan, Güney Kıbrıs'tan daha tedbirliyiz. Tutucu da değiliz, bilimsel verilere bakarak karar vereceğiz.
46 yaş sonrası hamile kalmak isteyen kadınları bu durumda Yunanistan ya da İsrail'e mi yönlendiriyorsunuz? Maalesef 46, 47 yaş şu anda oralara gidiyor. Bunu da biz dikkate alıyoruz. Sonuçta bilimsel veriler elimize geldiği sürece, dünya sağlık otoriteleri bu konuda bize bilimsel veri getirdiği sürece biz sorumluluklarımızı genişletebileceğiz.
Talasemi Kıbrıs'ta çok görülen bir hastalık. Ve bu hastalara tüp bebekle anne baba olma şansı yeni doğdu. Tıbbi zorunluluk nedeniyle 45'inden sonra yumurta ya da sperm nakli yaptırmak zorunda olan bu hastalar rapor olarak yasağı delebilir mi? Çok enteresan bir konu açtınız, bizim gündemimizde böyle bir şey yoktu. İlk defa sizden duydum, hem şaşırdım, hem sevindim. İki talasemi taşıyıcısı çift bizim yasalarımıza göre evlenemiyorlar. İlla evleneceklerse, sorumluluğu kabul ettiklerine dair bir belge veriyoruz. Çocuğu ancak birtakım zorunlu uygulamalar, testler sonucunda doğurabileceklerini böyle öğrenebiliyorlar. Tüp bebek konusunda talasemili çocuk doğurma riski çok yüksek ki bizim ülkemizde var bu. Onlara tüp bebeğin getirdiği avantajı ben düşünmemiştim, şimdi düşünüyorum. Bu enteresan bir konu, bu sebeple doğum yapacak talasemi hastası evlilere kolaylıklar gösterebiliriz.
KKTC'de cinsiyet seçimi yapılabiliyor mu? KKTC'de bu konuda bir yasak yok ancak ciddi olarak bu imkanları bulunan bir merkez de yok. Bu nedenle genellikle başka ülkelere gidiyorlar. Ama burada o konuda çok talep olmadığı için öyle bir yapı kurmayı uygun görmedik. Ama en yakın zamanda yapabiliriz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|