kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
  » Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Doktor herkesin içinde bana bağırıp aşağıladı
Sağlık sorunlarınızı dinliyoruz

Doktor herkesin içinde bana bağırıp aşağıladı

Şeker hastasıyım. Bir türlü, şekerim düşmüyor. Geçenlerde hastaneye yattım. Doktor, her vizitte perhizimi bozmamam için önerilerde bulunuyor. Bir sabah dolabımı kontrol etti. Akşam, komşumun getirdiği pasta kutusunu bulunca; bana bağırıp çağırmaya başladı. Ne kadar 'yemedim' desem de beni dinlemedi. Ağzına geleni söyledi. Diğer hastaların, refakatçilerin ve hemşirelerin yanında çok mahçup oldum. Doktorun bu şekilde hastasına bağırmaya hakkı var mı?

Geleneksel buyurgan hekimlikte; hekim, hastası üzerinde mutlak otorite sahibidir. Bu durum, baba ile oğul arasındaki ilişkiye benzetilir. Baba, oğlunu hem sever, hem de döver. Hiçbir baba, oğlunun kötülüğünü istemez. Ona kızarken, kulağını çekerken de, onun yararına olduğunu düşündüğü için bunu yapar. Babacıl hekim rolünü oynayan hekim de hastasının sorumluluğunu o denli üzerine alır ki, adeta onu bir baba gibi azarlamaya hakkı olduğunu düşünür. Hekime sorsanız, bunu hastanın iyiliğine diye yaptığını söyleyecektir. Aslında, hastasını üzmek, mahcup etmek, örselemek gibi bir amacı yoktur. Kendisine, 'neden hastasına bağırıp çağırdığı' sorulduğunda: "Bunu yapmazsanız, hasta kendisine zararlı olan davranışlarda bulunur, diyetine uymaz, kötüleşir. Benim azarlamam, onun lehine" şeklinde yanıt verir. Yani, 'hastayı, hastadan korumak' gibi bir sahiplenme dürtüsüyle hareket eder. Oysa, modern katılımcı hekimlik uygulamalarında hasta ile hekim arasında, olabildiğince eşit ilişki kurulur. İki taraf da birbirlerinin özerkliğini kabul eder. Hekim hastası için doğru ve yanlış olanları söyler. Ancak bunlara uyup uymamak; önerilen tetkik veya tedavileri yaptırıp yaptırmamak hastaya ait bir karardır. Hastanın kararı ve davranışı ne yönde olursa olsun, buna saygı gösterilir. Sonuçları kendileriyle ilgili kalmak koşuluyla, insanların yanlış yapma özgürlükleri de vardır. Yanlış tercih durumunda, hastaya kızılmaz, bağırıp çağırılmaz. Bu babacıl davranış dışında, kendisiyle ve çevresiyle barışık olmayan, karşısındakilere bir birey, bir insan olarak saygı duymayan kişilerde de, bu tür şiddet yönelimleri olabilmektedir. Bazen de uygunsuz çalışma koşulları, yoğunluk, stres, aşırı iş yüküne bağlı olarak bu tür amacını aşan davranışlar, sağlık çalışanlarında görülebilmektedir. Tıp doğası itibariyle en otoriter meslektir. Hastanın sosyal, ekonomik, politik veya hiyerarşik konumu, hekimden daha yüksek olsa bile hekime başvurduğunda, otoritesini kabullenmiş olarak ondan yardım istemektedir. Hekim, onu sorgular, emirler verir, yasaklar koyar, sınır bilmez. Özel yaşamına karışır, gizlilik tanımaz. Hiç sevmediği şeylere, onu zorlar. Çok sevdiği şeylerden uzak kalmasını söyler. Ancak hastalar, genellikle bunlara itiraz etmez. Fakat hekimler, mesleklerinin bu otoriter yapısına, kişisel alçakgönüllülük ve yardımseverlik duygularıyla karşı koyarak, teraziyi dengelemelidirler.
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Annelik Yaşına Devlet Karar Verebilir Mi?
 Anestezi Olmadan Önce İyi Uyuyun!
 Sperm Olmadan Da Çocuk Yapılabilir Mi?
 Meme Kanserine Zeytinyağı
 Kalp Sağlığınız İçin Ceviz
 Diyabet Kalbe Ekstra Riskli
 Anne Sütünü Saklama Koşulları
 Yumurtamı Vermek Beni Anne Yapmıyor
 Ofis Ağrıları İçin Özel Okul Açıldı
 41 Yaşındayım Ama Hâlâ Sivilcelerim Var
 Sigara Nikotini Beyin Hücrelerini Öldürüyor
 Hayat Kadınları Kıbrıs'ta Yumurta Bağışı Yapamaz!
 18 Yaş Ve Altında Kürtaj Patlaması!
 Doktor Herkesin İçinde Bana Bağırıp Aşağıladı
Van Damme ile barter usulü anlaşma yapıldı
Van Damme ile barter usulü anlaşma yapıldı
Ömer Faruk Sorak'ın yönetmenliğini üstlendiği, Yiğit Güralp'ın...
Tekziptir
Gazetenizin 23.12.2005 tarihli nüshasının 9. sayfasında "TAROTLU...
...Ve gerçek İskender İstanbul'da
...Ve gerçek İskender İstanbul'da
Bursa denilince insanın aklına ilk olarak Bursa'yla özdeşleşmiş olan...
6 Temmuz'da düğün var...
6 Temmuz'da düğün var...
Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Alaton, sonunda muradına...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.