|
|
|
|
|
|
Hayat kadınları Kıbrıs'ta yumurta bağışı yapamaz!
Sperm ve yumurta nakli ile anne baba olmak isteyenlerin merkezi olan Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne kimler geliyor, yumurta bağışlayan kadınlar güvenli mi? Sağlık Bakanı Eşref Vaiz açıkladı: Kadınlar tek tek izleniyor
Tüp bebek merkezine dönüşen ve son yıllarda Türkiye'de yasak olan sperm ve yumurta nakli ile annebaba olmak isteyen ailelerin taleplerine yanıt veren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin Sağlık Bakanı Dr. Eşref Vaiz uygulamaları anlattı:
* Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nasıl tüp bebek merkezlerinden biri oldu? Aslında tüp bebek uygulamalarındaki kurallar, 1998'den itibaren getirilmeye başlandı. Uzmanlarımız, Türkiye'den de uzman desteği alarak, tüp bebek merkezlerinde çalışmaya başladı. Önceleri biz bu işin çok fazla farkında değildik. Bu konudaki ihtiyacı da çok iyi idrak etmemiştik. Daha sonra dünyada bu konuda bir patlama oldu. Türk camiasının çok daha fazla gündemine girdi. Fark ettik ki; biz dünyada çok da kolay olan bu işlemi ülkemizde yapıyormuşuz. Ne zaman ki Rum tarafında 3-4 tane merkez açıldı ve bizim vatandaşlarımız ve çocuk sahibi olmak isteyen ailelerimiz de o merkezlere gidiyorlar, bu işi daha sıkı tutmaya karar verdik. Şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde üç merkez var. Her yıl Kıbrıs dışından yaklaşık 3 bin çift tüp bebek sahibi olmak için Kıbrıs'a geliyor.
* Hangi ülkelerden geliyorlar? Azerbaycan, Uzakdoğu ve Türkiye en büyük müşteri kitlemizi oluşturuyor. Ancak itiraf etmeliyiz ki; KKTC'deki bazı merkezlerin yarattığı güvensizlikten dolayı Güney Kıbrıs'ı tercih eden vatandaşlarımız da var.
*Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki hangi uygulamalar güvensizlik yaratıyor? Şu anda KKTC'deki uygulamayı eleştiren merkezler ve birtakım otoriteler, hocalar bile hastalarını Yunanistan'a göndermeyi tercih ediyorlar. Bu arada da tabii sitem etmemiz gerekirse; bilimsel olarak bilgisinden kuşku duymadığımız ama tıbbi etiğine ve ahlakına çok yakıştırmadığımız Türkiye'de bu uygulamayı yapan bazı hocalar, geçmiş günlerde Türkiye'deki bir üniversitede KKTC'deki uygulamalarla ilgili ahlaki ve etik olmayan bir çamur atma girişiminde bulundular ki; bu onlara hiç yakışmadı. Hem tıbbi etiğe, hem ontolojiye yakışmadı, hem de genel ahlakımıza da uygun düşmedi. KKTC'ye çamur atarak, durumu bir tür piyasa çatışmasına dönüştürdüler bu hiç ahlaki değil.
* Donörlerin hayat kadınlarından seçildiği yazıldı olamaz mı? Bu KKTC'ye atılan bir çamurdur. Bizim ülkemizde bu konuda tüzük gereği kesin kontroller yapılıyor. Annenin kim olduğu bizim kayıtlarımızda vardır. İlgili merkezin kayıtlarında da vardır. Annenin kimliğiyle ilgili detaylı ve gizli bilgilere sahibizdir. Bunlar kasalarımızda kilitli olarak durur. Ama şunu net olarak söyleyebilirim ki; KKTC'de hiçbir hayat kadını donör yani yumurta vericisi olamaz.
*Kimliğini bilebilirsiniz ama hayat kadını olup olmadığını nereden bileceksiniz? Biliyoruz; kimdir, ne iş yapıyordur, nerede çalışıyordur gibi birtakım bilgileri alıyoruz. Hiçbir üreme merkezi böyle bir riski almaz. Bir üreme merkezi HIV virüsü taşıma riski olan herhangi bir donörü neden kullansın? Böyle bir skandal, böyle bir olay o üreme merkezini bitirir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|