Bir dava, iktidar ve olağan demokratlar
Türkiye'de kadın olmak zordur. Türkiye'de kadın gazeteci olmak zordur. Hem kadın, hem köşe yazarı olmak daha zordur. Kadın, köşe yazarı ve ciddi konular yazan, iktidarı sorgulayan biri olmak daha da zordur. Perihan Mağden bu az sayıdaki kadından biri. Arsız cinsellik, lokantaotel tanıtımı yapmayan, cinselliğini bir pazarlama aracı olarak kullanmadan fikirleriyle var olmayı tercih eden biri. Belki de bunun bedelini ödüyor şimdi. Hakkında Genelkurmay Başkanlığı'nın açtığı " Halkı askerlikten soğutma " davası var. Buna ek olarak Kurtlar Vadisi için yazdığı yazılardan dolayı savcılarımızın yerinde görüp 16 yıla kadar hapis istemiyle açtığı davalar da var. Orhan Pamuk geçtiğimiz hafta Mağden'i kamuoyuna bir kez daha anlatan çarpıcı bir makale yazdı. Radikal Yayın Yönetmeni İsmet Berkan da dün ve bugün köşesini Mağden'in hakkında hapis cezası istenmesine yol açan makalesine ayırdı. Pamuk'un makalesi Batı'da da büyük yankı uyandırdı. Avrupa'nın önde gelen gazeteleri bu makaleyi yayınladı. İki kitabı İngilizce'ye çevrilmiş olan Mağden'e yönelik hapis cezası tehdidi Batı kamuoyunda tepkiye yol açtı. Davanın ilk duruşmasını çok sayıda parlamenterin izlemesi bekleniyor. Nisan ayında Mağden hakkında ilk dava açıldığında " Vicdan ve adalet " başlıklı yazımda şöyle demiştim: "(Perihan Mağden) Hepimizin görüp birçoğumuzun farkına varmadığı ayrıntıları gözlemlemek anlamında sosyolojik, gözlemlediği bu ayrıntıları yorumlama anlamında da felsefi nitelikteki bu yazılarının toplumun çok çeşitli kesimlerinde ve farklı düşünce yelpazelerinde yer alan insanlar tarafından büyük beğeniyle okunduğunu yakından biliyorum. Perihan Mağden'i romancılığının yanında, köşe yazarlığıyla da halkımız açısından önemli kılan şey, gerek gözlemlerinde, gerek yorumlarında yansıttığı duyarlılıkların temel bir kaynaktan besleniyor olmasıdır. Bu kaynağın adı "vicdan ve adalet" tir kanımca. Üniversite kapısındaki başörtülü genç kızların maruz kaldığı adaletsizliği de, Şemdinli'de yaşanan hukuksuzluğu da Perihan Mağden'in yazılarında okuyabilirsiniz, cezaevlerinde ölmeye yatanlara karşı kör ve sağır kalan statükoya ve medya establishment'ine yönelik insani karşı çıkışı da... Ama Perihan Mağden bununla yetinmez. Vicdani retçi Mehmet Tarhan'a reva görülen muameleyi de, toplumda her türlü baskıya maruz bırakılan ve adeta katli vacip muamelesi gören eşcinsellere yapılan haksızlıkları da görür, anlar ve karşı çıkar Perihan Mağden." Şimdi bu demokratik ve insancı tavrı nedeniyle 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor Mağden. Böylesi bir zor dönemde yanında olanlar, yine "olağan demokratlar" ne yazık ki. Kendisine yönelik en küçük eleştiride ayağa kalkıp yeri göğü inleten iktidar Mağden'in yanında değil. Böyle bir dava yokmuş gibi davranıyor. Demokratlık anlayışları kendileri ve kendi gibi düşünenlerle sınırlı sanki. O çevrenin dışından birine karşı açılan dava, yöneltilen tehdit iktidarın ilgi alanına girmiyor. Sonra da kalkıp herkese demokrasi dersi verebiliyorlar. Demokrasinin kendisi gibi düşünmeyenlerin söz hakkını da savunma olduğunu öğrenmeleri için bir fırın ekmek yemeğe ihtiyaçları var herhalde.
|