|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sesli de sessiz de 2008'deyiz
Terim, "Elemelerde seyircili oynamamız gerektiğini savunup her ihtimale de hazırlanıyoruz. Seyircili de olsa, seyircisiz de olsa biz Euro-2008 finallerine gideceğiz" dedi.
Bu kampa gelirken hedefleriniz neydi, bunların ne kadarı gerçekleşti? Çek Cumhuriyeti maçından sonra bir araya gelmek, kaynaşmak, iki hafta beraber olmak ve buradan bir takım olarak çıkmayı istedik. Bunu da büyük ölçüde başardık. Oyun prensiplerimizi, anlayışımızı anlattık. Geldiğimizde birlikte yapılan kahvaltıların süresi 6 dakikaydı. Şimdi hep beraber oturuyorlar, konuşuyorlar. Kulüp takımı gibi olduk. Saha performansında da önemli aşamalarımız oldu. Sistem yavaş yavaş oturuyor.
Sistem hakkındaki açıklamanızda kullandığınız 5 tane ikili benzetmesi tartışıldı. Aslı 4-2-2-2. Oradaki 5 tane ikili esprili bir yaklaşımdı. 4-2-2-2'nin avantajı oyun içinde esnek bir yapıya sahip olması ve futbolcuların yeteneklerini ön plana çıkarması. Bu sistem her türlü sisteme geçme olgunluğuna erişebilir. Taktik icabı mutlaka bir şablon ortaya koyarsınız. Ama numaralara sahada fazla sadık kalınmadığı bilinen bir şey. Futbolcularımdan "Dönmezsem ne olur? Defansa gelmezsem ne olur?" kaygısında olmadan cesur futbol oynamalarını istiyorum.
Kamp için 'Oyuncu kazanmak maç kazanmaktan daha önemli' demiştiniz. Maç performansını nasıl buldunuz? Hazırlık maçlarını netice kaygısı duymadan oynarım. Eksiklerimizi görmek istedik. Ama gördük ki kaybetmek istemiyorlar. Boyun eğmeyen bir yapıyla çok iyi maçlar çıkardılar. Olaya bakış açılarından çok memnunum. Bu takıma, burada kazandığımız oyuncular var, ileride kazanacaklarımız var. Bu gençler kendi kulüplerinde oynamaya devam ederlerse bu çıkışları daha kalıcı olur.
Bu takviyeler yeterli mi? Bu sayı Milli Takım için yetmez. Önümüzdekisezon içinde 5-10 futbolcu daha aramıza katılacak. 2.Lig'e gittim. Seneye 3. Lig'e kadar ineceğiz. Avrupa'da profesyonellerin yanısıra gönüllü sayısını yükselteceğiz. Buraya 5 tane aile gelip çocuklarının özgeçmişlerini verdi. Bu kamp Avrupa'dakilerin de hayallerinin hareketlenmesini sağladı. 50 kişinin izlediği bir Kocaeli maçında gördüğümüz Murat'ı aldık. Tecrübeli oyuncularımız da gelecek.
Seyircisiz maçları için hazırlığınız ne? Seyircili oynamamız gerektiğini iddia ediyoruz. Ama diğer ihtimale de hazırlanıyoruz. Performans artırıcı komitemizin başındaki Bülent Bayraktar aracılığıyla İstanbul Üniversitesi'ne "Sosyal bilimcilerle, davranış bilimcilerle oturup konuşalım. Hem seyircili hem de seyircisiz oynamak üzere hazırlık yapalım. Profesörlerimize, uzmanlarımıza bizim bilmediğimiz konular hakkında danışalım" diyoruz. Bundan önce sessiz, seyircisiz oynamadık. Dönüşte onların vereceği tarihte toplantı yapacağız. 16 Ağustos'ta oynayacağımız maçta böyle bir test yapabiliriz. Sesli de oynasak, sessiz de oynasak biz 2008 finallerine gideceğiz."
2006'ya gidememek sizi nasıl etkiledi? Her an finalleri kaçırışımızı düşünüyorum. Belki de Dünya Kupası'na gidenlerle de oynadığımız için burada hocalarla sohbette sık sık bu konuya girdik. Oğuz, Müfit Hoca konuşurken 'Nerede ne yanlış yaptık?' derken bir de baktık tek tek pozisyonlara girmişiz. 67'de şu olsaydı, 82'de bu olsaydı' diye. Demek bizi bayağı incitmiş, sarsmış.
Affan Keçeci '2008 şampiyonasını kazanacağız' dedi. Siz ne diyorsunuz? Yalnız olmadığımızı görmek güzel. Önce 2008'e kalacağız sonra da en büyük başarıyı elde edeceğiz.
FATİH DOĞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|