|
|
|
|
|
|
'Hazır değilim' diye kürtaj olunmaz
* Hamileliğinin ilerleyen bir döneminde aslında anne olmaya hazır olmadığını anlayan bir kadına ne öneriyorsunuz? Çocuğun aldırılması, daha çok kadın doğum uzmanlarının biyolojik nedenlerle olması gereken bir durum. Tıbbi tahliye sebepleri vardır, bir de psikiyatrik tahliye nedenleri... Ama önce tıbbidir, psikiyatrik tahliye sebebi azdır. Annenin ciddi bir akli hastalığı söz konusuysa ya da kendi ruh sağlığı açısından kullanmak zorunda olduğu ilaçlar var ama bunların hamilelik açısından kullanılması doğru değilse; kadın doğum uzmanı ile psikiyatrist anne ile bir süre konuşabilir. Ama sadece 'gebeliğe psikolojik olarak hazır değilim gerekçesiyle' kürtaj yapılmaz. Bu bir estetik ameliyat değildir. Kürtaj kararı çok ciddi bir karardır. Öyle bir durumda tıbbi bir neden yoksa hamilelik programlanmamış olsa bile anneyi hamileliğe hazır hale getirmeyi daha doğru buluyoruz. Yalnızca 'canım istemiyor nereden çıktı' diye tahliye kararı verilmez.
* Hamilelik istendiği halde depresyona yol açabilir mi? Hamilelik bir taraftan neşe, doyum, olgunluk, kendini gerçekleştirme ve mutluluk kaynağı olabildiği gibi endişe, kaygılı bekleyiş ve yüklenme de yaratabilir. Ruhsal tepki ve kaygılar şiddetlenirse veya hamileliği komplike hale getirirse, mutlaka psikiyatristle işbirliği gereklidir. Gebelikte ortaya çıkan tıbbi sorunlar olan bulantı ve kusmanın hamileliğin ilerki dönemlerinde de devam etmesi, psikiyatrik yardım gerektiren bir durumdur. Gebelikte görülen depresyon, doğum sonrası depresyon riskini 3 kat artırır. Doğum öncesi yetersiz bakıma, zayıf beslenmeye hatta intihara yol açabilir.
* Doğum sonrası dönemde ne gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir? Yapılan çalışmalar; doğum sonrası dönemin, hamilelik dönemine oranla 3-n kat daha riskli olduğunu gösterdi. Doğumu takip eden ay, kadın hayatındaki diğer dönemlere oranla psikiyatrik bozuklukların görülme sıklığı oldukça yüksektir. Anne sütü vermeyenlerde de doğum sonrası depresyon sık yaşanır. Özellikle desteğin eksikliği, doğum sonrası depresyon riskini artırır. Doğum sonrası depresyon özellikle tedavi edilmediğinde; doğan bebeğin iyiliği, duygusal, psikolojik ve zihinsel gelişimi üzerinde önemli etkiye sahiptir. Doğum sonrası depresyonun varlığının bilinmesi ve fark edilmesi; tedavide en büyük ve en önemli aşamadır. Doğum sonrası depresyon teşhisi; doğumu takiben anneden çok bebeğin iyiliği üzerine odaklanmaktan doğabilir. Bu durum hem annenin depresyonun ilerlemesine neden olabilir, hem de depresyonun fark edilmesini engelleyebilir. İlaç tedavisi, psikoterapi, EKT ve gerekirse anne hastaneye yatırılarak tedavide etkin bir sonuç sağlanabilir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|