|
|
|
|
|
|
Botox felç olan boynumu düzeltti
Henüz 19 yaşındaydı ve bebeğini kucağına alır almaz o güne kadar adını bile duymadığı bir hastalıkla tanıştı. Distoni nedeniyle boynu felç olup sağ omzuna yapışmıştı. Hayatı karardı. Umutsuzluğa kapıldığı anda güzelleşmek için tercih edilen botox ona ilaç oldu
İzmirli Hülya Durmaz, henüz 19 yaşındaydı. Genç yaşta anne olmanın sevincini aylarca sürmek isterken, doğumun 20'nci gününde 'distoni' ile tanıştı. Hamilelik sürecinde bebeğini öpüp, koklayarak emzireceği zamanların hayalini kuruyordu; boyun kaslarındaki ani kasılmalarla boynu bükük kaldı. Korku, stres ve gerginlik nedeniyle olabileceği söylenen 'distoni' nedeniyle genç anne Hülya, artık boynunu dik tutamıyordu. Hastalığının tedavisi için çalmadık kapı bırakmayan genç ve güzel anne, üç yıl boyunca hastalığının teşhisini bile öğrenemeden doktor doktor dolaştı. Kızıyla parkta gezip eğlenmek isterken hastalığının adı bile konulamadığından geceler boyu ağladı ve hayatı tam bir kabusa döndü. "Beni en çok etkiyen çocuğumu kucağıma alıp parka götürememek, onun bebek arabasını kullanamamak oldu" diyen Hülya Durmaz, bugün 30 yaşında ve yapılan botox tedavisi sayesinde kızıyla Kordon Sahili'nde el ele dolaşabiliyor.
'STRES TOPU GİBİYDİM' Distoni sonrasında normal insanların yaptığı pek çok şeyi yapamadığını anlatan Durmaz, o günleri şu cümlelerle anlatıyor: "Çocuğumu sokağa çıkarıp gezdiremedim. Bir tarafa dönemediğim için tek başıma yürümeye korkuyordum, evden dışarı çıkamıyordum. İnsanların bakışları bile psikolojimi bozuyordu. Bir yandan sürekli saçımı tutarak ve çekerek, boynumu düzgün konuma getirmeye çalışıyordum. Nereye bastığımı bile bilmiyordum. Gezmekten ya da herhangi bir şey yapmaktan zevk alamıyordum. Stres topu gibiydim. Evde yemek hazırlarken bile yanımda birisinin olmasından rahatsız oluyor, yemek yapamıyordum." Hastalığına üç yıl boyunca herhangi bir teşhis konulamadığını, dördüncü yıl distoni teşhisi ile karşılaştığını ifade eden Durmaz, "Kuşadası'nda bu teşhisi koyan doktor, hastalığımın akupunkturla tedavi edildiğini söyledi. 20 günlük akupunktur tedavisi sonuç vermediği gibi, şiddetli ağrılara da neden oldu. Ümidimi kesmeden devam ettiğim doktor turları neticesinde, 1999 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hastalığımın botox ile tedavi edilebileceği öğrendim" diyor.
'EŞİM EN BÜYÜK DESTEKÇİM OLDU' Hülya Durmaz, eşinin kendisini "İyi günde beraber, kötü günde beraberiz" diyerek yüreklendirdiğini söylüyor. Ailesinin bile durumu kabullenmekte zorlanması bir yana kendisinin de içten içe 'Acaba eşim beni terk eder mi?' şeklindeki düşüncelerin aklından hiç çıkmadığını dile getiriyor. Genç anne kızıyla ilgili olarak da şunları söylüyor: "Kızım zaten beni o halimle tanımıştı. Bu nedenle çok sorun yaşamadık. Ama okula başladığında arkadaşları, 'Neden annenin boynu öyle?' diye sormaya başladılar. Bu hem kızımı hem de beni çok üzüyordu."
HER ŞEYİ TEK BAŞIMA YAPIYORUM "Botokslu tedavi süreciyle birlikte adeta tekrar yaşamaya başladım" diyen Durmaz, yaşadıklarını şöyle özetliyor: "Sokağa tek başıma çıkabiliyor ve alışverişimi yapabiliyorum. Her şeyden önce keyfim yerine geldi. Yaptıklarımdan zevk almaya başladım. Kızımla ilgileniyor, beraber dışarıya çıkıp gezebiliyoruz. Artık saçımı tutmak ya da çekmek zorunda değilim. Bunların ne denli bir mutluluk olduğunu size anlatamam. Psikolojim düzeldi, huzurumuz geri geldi."
|
|
|
|
|
|
|
|
|