|
|
|
|
|
|
Bebek kötü evliliğin can simidi olamaz
* Eşlerin boşanmamak için çocuk sahibi olmayı istemesi hamilelik depresyonu yaratabilir mi? Sadece evliliği sürdürebilmek için çocuk sahibi olmaya karar vermek doğru değil. Kadınlar bunu daha çok yapar ancak son dönemde erkeklerde de böyle bir eğilim gözlüyorum. Çocuğun gelmesi ilişkiye genellikle pozitif bir etki yapar. Ancak çok derinden ciddi bir geçimsizlik, ilişkide ciddi rol ve işlem karmaşası ya da kimlik bunalımı varsa; eşlerde evlilik birliği açısından risk teşkil eden davranışlar olabilir. Aldatma, kişilik bozukluğu ve paylaşmama gibi sorunlar zaman içinde mutsuzluğu derinleştirir. Sorunların birikimine yol açar. Bu sorunları tanımlamadan, görmeden, çözmeden anneliğe ya da babalığa karar vermek; annede doğum sonrası depresyon riskini artırır. İlerde o dönemde çözülebilecek sorunların farklı bir biçimde ilişkiyi sabote etmesi riski artar. Aslında bitmiş ve yürümemesi gereken bir ilişkiyse er ya da geç patlak verir. Çocuk kararı almak, ilişkinin gidişatını değiştirmez. Böyle bir durumda önce sorunları çözüp, sonra anne-babaya olmaya karar vermeli. Çocuk kurtarıcı olamaz.
* Hiçbir neden yokken hamilelik depresyonu ortaya çıkar mı? Çıkabilir. Tüp bebek bir risk faktörüdür. Tüp bebek yoluyla hamile kalanlarda aslında çok pozitif bir gidişat olsa da bu dönemde uygulanan pek çok hormonun etkisiyle de özellikle anne yaşı ileri yaştaysa; doğum sonrası depresyon riskinin ortaya çıktığının eşler tarafından bilmesinde yarar var. Doğumla birlikte annenin beyni çocuğa odaklanırsa, baba da yalnızca çocuğa odaklanıp kocalığını unutursa bu da bir risk faktörüdür. Çok erken yaşta anne olmak da bir risk faktörüdür. Telaşlı baba modeli, anneyi daha da karıştırır. Babanın olgun kişiliği ve krizlerle baş edebilme kapasitesi, anne için bir psikolojik destek oluşturur. Bu nedenle baba adaylarının kişilikleri daha yardımcıdır.
* Mutlu bir hamilelik gerçekten anne karnındaki bebeğe yansır mı, doğumun daha kolay geçmesine yardımcı olur mu? Hamileliğin seyrini etkileyen fizyolojik parametreler daha önemli ve öncelikli olmakla birlikte; annenin psikolojik rahatlığı, annelik sürecinde mutluluğu yaşayabilmesi ve doğum sonrası risklerin azaltılmasında bir ölçüde destekleyicidir. En üst düzeyde mutluluk anında salgılanan 'endorfin' dahil ağrı anında salgılanan hormonlar üzerinde de olumlu etki yapar. Depresif, lanet eden ve mutsuz olan bir annenin beyni, doğum sürecini de doğum sonrası dönemi de çok zorlaştırır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|