|
|
|
|
|
|
Operasyonun risklerini söyleyince hastalar vazgeçiyor
Cerrahım. Ameliyat öncesinde hastalarıma olası riskleri açıklayıp; onay almak istediğimde, çoğu kişi ameliyattan korkup vazgeçiyor. Hastalar, 'Korkma, hiçbir şey olmaz! Ben bu işi 20 yıldır yapıyorum. Sen bana güven, gerisine karışma' diyen hekimi tercih ediyor. İster tanı, ister tedavi amaçlı olsun; tüm tıbbi işlemlerin hastaya zarar verme potansiyeli vardır. Ancak bu risk, söz konusu müdahaleden elde edilecek yarara göre çok daha düşüktür. Her ne kadar risk düşük de olsa, istenmeyen bir etkinin görülme olasılığı her zaman söz konusudur. İşte, hastanın bu olası riski üstlenmesi gerekir ki, hekim ona bu müdahaleyi yapabilsin. Hastalar çoğu zaman, hekimlerinden mutlak bir teminat talebinde bulunur. Örneğin; endoskopi, ameliyat ve ilaçlı film çekimleri gibi müdahaleler ile hastaya reçete edilen ilaçların, olası yan etkilerinin görülmeyeceğine dair hekimden kendilerine güvence vermesini isterler. 'Hiçbir şey olmaz! Bana güven' diyen bir hekimi; 'Az da olsa, belli oranda ölüm veya sakatlanma riski var' diyene tercih ederler. Oysa doğru olan şudur ki; her zaman herkese bir şeyler olabilir. Sadece bir tablet Aspirin içtiği için ölen kişiler var. Fakat kötü bir olasılık, her zaman söz konusu müdahaleden vazgeçmeyi gerektirmez. Arabanıza binip trafiğe çıktığınızda, kaza yapma riskiniz hep vardır. Ancak bu durum, ihtiyacınız olduğunda aracınızı kullanmaktan sizi alıkoymaz. Trafiğe çıkan bir araç sahibi böyle bir riski göze almış demektir. Tıpta her türlü eylemin, hatta eylemsizliliğin (hastaya bir tedavi ya da müdahaleyi yapmamanın) potansiyel yarar veya zararları söz konusudur. Hukuk dilinde buna 'izin verilen risk' denilirken; tıpta 'komplikasyon' terimi tercih edilmektedir. Bir tıbbi müdahaleden doğabilecek komplikasyonlar ve bunlara ne oranda rastlanabileceği bellidir. Bu bilginin işlem öncesinde hasta ve yakınlarıyla paylaşılması, böyle bir durumla yüzleşme riskinin onlar tarafından üstlenilmesi, doğru olan yaklaşımdır. Bu yapılmazsa, riski hekim üstlenmiş olur. Hastaların olası riskleri öğrendiklerinde, korkuya kapılıp gerekli olan işlemi yaptırmaktan kaçınabilecekleri endişesi, hastayla riskleri paylaşmaktan bazı hekimleri alıkoymaktadır. Uygulanacak olan işlemin hastasının sağlığı için gerekli olduğunu, hastaya yararlarını, olası risklerin göze alınacak kadar düşük ve önemsiz olduğunu, kendisinin bu işlemi sorunsuz olarak yapabilecek mesleki bilgi ve beceriye sahip olduğunu hastasına güven verecek bir biçimde anlatmasını başarabilen bir hekim; yukarıda alıntı yaptığım, korkulan olumsuz sonuçlarla karşılaşmaz. Kaldı ki; işlemin uygulanması sırasında bir komplikasyon ortaya çıkmasından ve hekimin bu komplikasyonun yol açtığı sorunlarla boğuşmasındansa, işlem öncesinde hastasını ikna etmek üzere çaba ve zaman sarf etmesi çok daha akıllıca olacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|