|
|
|
|
|
|
'Aşk ve tutku bana uzak kavramlar değil karıma olan kuvvetli aşkımı herkes bilir'
-Türbanlı bir hanımı sevmeniz tesadüf mü, bir arayışın sonucu mu? - (Gülüyor) Gönül ferman dinler mi?
- Dinlemez! - Benim eşim ben onu gördüğümde başı kapalı bir ilahiyat fakültesi öğrencisiydi ve başörtülü olarak okuyamadı. Sonra ben mecburi hizmetle Karabük'e gittim. Beraber gittik.
- Hala aşık mısınız? - Evet. Benim eşime olan aşkım çok iyi bilinir zaten.
- Aşk, tutku gibi kavramlara mesafeli bakanlardan değilsiniz? - Ben hiç mesafeli değilim. "Her ne varsa alemde aşk imiş, gerisi yalan imiş." Öyledir. Sevmek çok güzel bir şeydir. Vuslat aşkı öldürür derler. Ben buna hiç inanmadım. Bana böyle bir tesiri olmadı. Hatta bizim sevgimiz her geçen gün arttı. Ben zaten şuna da hayret ediyorum. Sevdik, altı ay sonra aşkımız bitti. Bu nasıl bir şey anlamıyorum. Allah kimsenin başına vermesin.
- Siz aile planlaması yapmadınız mı? Ya da sizin planda kaç çocuk var? - Aile planlaması yaptık tabii. Hanımla evliliğimizin ilk yıllarında yedi çocuktan bahsediyorduk. Altı tane oldu. Ben 46 yaşındayım, eşim de 41. Bundan sonra zor. Zaten en küçük kızımız Remziye altı aylık biliyorsunuz. Şunu hep söylüyorum: Aile planlaması bir ailenin arzuladığı sayıda, iyi şetiştirebileceği sayıda çocuk sahibi olmasıyla ilgilidir. Biz o açıdan bir sıkıntı çekmedik. Çok çocuklu bir aile olmaktan da memnunuz. Biz kendi adımıza doğru olanı yaptığımıza inanıyoruz.
- Eşiniz kara çarşaf giyiyor mu? - Ne çarşafı! Biz toplumun içindeyiz her zaman. Eşim türban takıyor. Bunlar yakıştırmalar. Bunlara alıştık biz. Şu anki yaşam tarzımızda böyle bir şey yok. Bir kişi bana göre istiyorsa çarşaf giyinebilir. Bu abartılacak bir şey değildir. Giysi meselesine müdahale edilmesini hiç anlayamamışımdır.
- Siz bir erkek olarak estetik açıdan nasıl buluyorsunuz çarşafı? - Estetik olarak... Çarşafı giyen hanım evine gittiği zaman öyle oturmuyordur herhalde. Benim karşımda estetik açıdan güzel giyinmiş bir hanım var, bir de dediğiniz gibi çarşaf giyinmiş bir bayan, ben o insanları giysilerine göre değerlendirmem. Ben bunu hor görmeyi garip buluyorum.
- Nasıl vakit geçirirsiniz? - Mümkün olduğunca kafamı boşaltarak. Satranç oynayıp müzik dinleyerek, kitap okuyarak, bazen TV seyrederek. Pazar günleri pijamalarla evde oturmak! Bana göre en büyük eğlence bu.
- Pijamalarınız çizgili mi? - Yoo değil. Ben şeyi tercih ediyorum. Pazarlarda böyle pantolona benzeyen kotumsu şeyler var ya. (Adını hatırlayamıyor). Bol giyinmeyi seviyorum.
- Pazardan giyinir misiniz? Marka takıntınız yok mudur? - Tabii giyinirim pazardan. Niye giyinmeyiyim? Marka takıntım yok.
- Lüksten hoşlanmaz mısınız? - Yok ailemden kimsenin öyle bir alışkanlığı olmadı. Çocuklar da kendi ekonomimizin içinde kalmaya dikkat ederler sağolsunlar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|