|
|
Toto Karaca: "Tiyatro denilen mektep"
Anadolu'da turneye çıktığımızda, nerede oynayacaksak önce oranın karakoluna gider, kaydımızı yaptırır, izin belgemizi alırdık. Muhlis Sabahattin'le yaptığımız turnelerden birinde bir Orta Anadolu şehrine yolumuz düştü. Eşyalarımızı otele bırakıp hemen karakolun yolunu tuttuk. Hepimiz yol yorgunluğundan dökülüyorduk. "Bir an önce belgemizi alalım da oyundan önce otelde biraz uyuyalım," diyorduk. Cümbür cemaat komiserin karşısına dikildik. Komiser Muhlis Sabahattin'e yer gösterdi. Biz hepimiz ayaktayız. Verdiğimiz isim listesine bir göz attı Komiser, bizleri küçümseyerek süzdü, sonra Muhlis Beye, "Nereden topladınız bunları?" diye sordu. Bir kahkaha attı. "İçlerinde okuma yazma bilen var mı? Muhlis Bey ayağa fırladı birdenbire. Bastonunu masaya indirerek, "Bana bak, komiser!" diye gürledi. "Bunların hepsi tiyatro denilen mektepten yetişmiştir. Bu mektep o kadar yüksektir ki, senin boyun oraya kadar yetişmez! Aklın da ermez! Biz gidiyoruz. İzin belgemizi imzalar yollarsın. İmza atmayı becerebiliyorsan eğer..." Ne yalan söyleyeyim, karakoldan çıktığımızda hepimiz zangır zangır titriyorduk. Ama on dakika içinde bir polis memuru, imzalı mühürlü izin belgesini kuzu kuzu otelimize getirdi.
|