Edebiyat çevresiyle hiç muhatap olmadık
İki ay önce ilk romanı 'Saatçi Bayırı'nı çıkaran Ayça Şen, bu zamana kadar nasıl tepkiler aldığını şöyle özetledi: Edebiyat çevresi benimle muhatap mı olmadı bilmiyorum. Ben yine de beğendiklerine inanmak isterim.
Ayça Şen'in Okuyan Us Yayınları'ndan çıkan romanı 'Saatçi Bayırı', iki aydır satışta. Okuyan Us kitapevlerinde çok satanlar listesinde üçüncü sırada... "...bir sene önce girdiğim bu okulda girdiğimin ikinci ayı anneme küfür ettiği için hayalarına tekme atıp müdüre kadar çıktığım Yavuz denen çocuk yanıma yanaştı ve son derece üzgün 'Oya, senden özür dilemeye geldim. Babanın ölümüne çok üzüldüm' dedi. O zaman başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Demek öğretmen beni sınıftan çıkarıp bütün sınıfa 'Bakın Oya'nın babası öldü, ona iyi davranın' demişti. Bu benim hayatımın ilk aşağılanmasıydı; neye uğradığımı şaşırmıştım. Ve bu benim, hayatımın ilk neye uğradığını şaşırmasıydı." Bu satırlar Şen'in kitabından. 'Yanlarım Ağrıyor' adlı bir deneme ve 'Babanız Kim?' adlı bir röportaj kitabından sonra 'Saatçi Bayırı' Şen'in ilk romanı.
UMARIM BEĞENİLMİŞTİR Peki nasıl tepkiler geldi? "Beğendiklerine inanmak isterim" diyor Şen ve şunları söylüyor: "Edebiyat çevresiyle ilgili herhangi bir şey olmadı; muhatap olmadık, yani muhatap olmadılar mı artık bilmiyorum(!) Kitap eklerinde çıkanları da yakın arkadaşlarım yazmışlardı. Onlar 'dostumu kayırayım' şeklinde düşünecek insanlar değiller ama insan kendini alamayabilir. Yine de beğendiklerine inanmak isterim. İçimden bir şey atmış gibi hissediyorum kendimi, o yüzden iyi..." Küçük bir kız çocuğunun, küçük olmayı, ergenlik sürecini; arkadaşlık, aşk, aile ilişkilerini keşfetmesinin hikayesinin anlatıldığı kitapta, Şen'e dair pek çok ayrıntı var: "Aslında çok ayıp bir şey; insan kendini anlatmamalı ama ben sosyolog değilim, psikolog değilim ancak kendimden yola çıkarak bir şeyler anlatabilirim. İzlenimci olduğumu düşünebilirim, yani izlenim yazıyorum. Ve izlenim senin bakış açındır. Yaşadığım konsantrasyon bozukluklarını aslında kitabın içinde hissetmek mümkün... Ama onu çok amatörce kurgu şeklinde yapmayı yeğledim. O yüzden bölüm atlanıyor zaman zaman."
BEKAR ANNELER Ayça Şen, şimdilerdeyse daha çok çocuk, ev ve annelik gibi konularda yazıyor. Ama yine de üslubundan bir şey kaybetmiş değil... "Geçenlerde 'bekar annelerin manitası olamayacak mı?' diye bir şey yazdım. Yazarken özgür olduğun için istediğin gibi takılabiliyorsun... Çok rahatsız etmediği sürece... Çünkü çıplaklık insanı rahatsız edebiliyor. "
|