|
|
Tükenmişlik sendromu en çok kadınları etkiliyor
Genci de yaşlısı da kendini yorgun hissediyor, işe gitmek istemiyor. Sınava hazırlanan çocuklar bile bu sendromun pençesinde. Psikolog Leyla Navaro, gün geçtikçe yayılan tükenmişlik sendromunu anlattı.
Nasılsın? diye sorun çevrenizdekilere. Alacağınız "İyiyim" cevabını tamamlayan cümleler büyük olasılıkla "Ama kendimi çok yorgun hissediyorum. Bir türlü yataktan kalkamıyorum. Canım da hiçbir şey yapmak istemiyor" olacaktır. Efendim? "Kimseye sormaya gerek yok, ben de öyle hissediyorum" mu diyorsunuz? Üstelik bir türlü dinlenememekten mi yakınıyorsunuz? O zaman siz de son 10 yılda daha da artan tükenmişlik sendromuna yakalandınız demek ki... Uzman danışman psikolog Leyla Navaro, işte zamanı harcamanın yükselen değer olduğu günümüzde bu sendromun giderek daha çok görüldüğünü söylüyor. - Son dönemlerde insanlar çok yorgun olduklarından, işe gitmek istemediklerinden bahsediyor. Bunlar neden başımıza geliyor, niye böyle hissediyoruz? - Özellikle büyük şehirlerde yaşama bakış açımız ve yaşam tarzımız farklılaştı. İşte vakit geçirmek yükselen değer oldu, işle özdeşleşme yaşanıyor. Bu çok olumlu bir imge haline geldi. Neredeyse işle evlilik gibi... Çok hızlı tüketen ve hızlı tükenen bir değer anlayışındayız. Dolayısıyla erime, tükenme oluyor. İnsanın hem fiziksel hem zihinsel enerjisi tükeniyor. - Son dönemlerde daha mı sık görülüyor? - Bu çağımızın kronik rahatsızlığı. Batı'dan gelmiş bir tarz, özellikle Amerika'dan Ne kadar uzun saatler çalışırsan, o kadar daha iyi görülüyorsun kapitalist rejimde. Bunu yükselen değer gibi gösterdikçe herkes çok koşturuyor. Maaşlar çok yüksek diye çok koşturman. Yüksek maaşı alınca zaten yorgunluktan tadını çıkaracak vakit kalmıyor.
Halime S. Kahveci
|