|
|
|
|
|
|
Kadınların ciddi haksızlığa uğradığı pranga altına alındığı çok aşikar
-Eşitlik, adalet gibi fikirleri anaerkil düzene bağlıyorsunuz? - Bir anlamda feminizmle çok yakınlaşan, hatta çakışan yerleri var. Kadınların çok ciddi bir haksızlığa uğradığı ve ciddi biçimde pranga altına alındığı çok aşikar.
- Kitap için yaptığınız araştırmada şaşırtıcı bilgilere ulaştınız mı? -Bulmayı ummadığım şeylerle karşılaştım. Kadın unsurunun ve anaerkil topluma ait değerlere bağlılığın, örgütsel bir kesintisizlik izleyebileceği gibi bir şey aklıma gelmemişti. En çok şaşırtan bu oldu. Yanılgıya düştüğümü bile düşündüm. Ama sorgulamaya ve sınamaya devam ettikçe bunun doğruluğu ortaya çıktı. Yunan kent devletlerinde muazzam bir konsey kurmuşlar, Amphictyonic Konsey. Bunun aracılığıyla kendi iç örgütlenmelerini, haberleşmelerini sağlamışlar, bilgi koleksiyonunun toplanmasını sağlamışlar.
- Kitaplarınızda bilgiye, sahiplerine ve kullanımına dikkat çekiyorsunuz? Neden? - Sınıflı toplumun ortaya çıkmasındaki kritik unsurlardan biri bilgi. Bu bütün bu çalışmalardan bağımsız olarak yıllar öncesinden kafama takılan bir şeydi. Toplumsal gelişimde bütün o çizgisel süreci yineliyorsunuz da, peki her şey nasıl başladı? Neye dayanarak toplumda bir ayrıcalıklı sınıf ortaya çıktı? Bunu sorguladıkça farklılaşma ve avantajı getiren unsur olarak bilgiden başka hiçbir şey olmadığı ortaya çıkıyor. Özel bir bilgi, o bilginin getirdiği saygınlık, saygınlığın zaman içinde kurumlaşıp başka amaçlara dönüşmesi.
- Cumhuriyetin kuruluşunda Fraternis'in izi var mı? - En azından İttihatçı bir yapı içinde belli bir dönemde masonik ya da fraternist eğilimler olmuş. Cumhuriyetin kuruluşu ve biçimlendirilmesi sırasında bir şey çok kesin. Atatürk orada duvarı çekmiş, çünkü büyük olasılıkla masonik yapının aslında nasıl bir yozlaşma içinde olduğunu o da görmüş. Fazla belge yok ama gizliliğinden, kapalılığından ve o burjuva örgütü halinden rahatsız olduğunu hissettiren ifadeleri var.
- Sabetaycılık da bu anlamda tartışılıyor... - Kitapta konuyu dağıtacağı için Sabetaycılığa değinmedim ama Alumbrados adlı mistik İspanyol örgütüne ilişkin sayfalarda küçük bir dipnot var.. Alumbrados bir şekilde Fraternis'in doğrudan parçası değil ama bir biçimde ona eklemlenen, kadınların liderliğinde kurulmuş mistik gruplardan oluşuyor. İspanyada engizisyonun hışmına uğruyorlar. Aralarında "converso" dedikleri Hıristiyanlığa dönmüş Yahudiler de var. Sefaradlar 1492'de Osmanlıya geliyorlar. Sabetaycıların bir şekilde Alumbrados'la bağlantısı olmalı gibi görünüyor.
- Üçüncü kitapta ne olacak? - İşin gelip düğümlendiği nokta var. Kayıtlar bir takım kitap koleksiyonundan bahsediyor. Ancak kalıntılarına ulaşılabiliyor. İyice geriye gidip bu gün bildiğimiz şeyler başlamadan önce neler oldu, buna bakmak istiyorum. Son beşbin yılı bu iki kitap özetlemiş oluyor, Üçüncüde iyice geriye gidip, ordan bugüne de bakarak düğüm noktasını çözmek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|