|
|
Restoranın assolisti fondü çeşitleri
Menü hala kafe döneminin izlerini taşıyor. Salata, tost, hamburger, makarna çeşitleri restorandan çok kafe menüsünü hatırlatıyor. Doğrusu öncelikle İsviçre spesiyalitelerini arıyorum. Çok da zorlanmadan birer ikişer göze çarpıyor bu özel yemekler. Örneğin "rösti..." İsviçreliler bunu "röşti" diye seslendiriyorlar. Haşlanmış patateslerin kalın rendelendikten sonra yağlanmış teflon tavada, karıştırmadan, omlet gibi, alt üst edilerek kızartılmasıyla yapılan bir yemek "röşti". Bu restoranda sade, peynirli ve beykınlı olmak üzere üç çeşidi menüde yer alıyor. Menüdeki bir başka İsviçre spesiyalitesi ise "raclette". Klasik yapım biçiminde, özel raclette peyniri açık ateşte yumuşatılıp yumuşayan tabaka bıçakla tabağa kazınarak aktarılıyor. Bugünse peynir özel kaplarında eritilip servis ediliyor. Menüde gözüme çarpan "Zürcher Geschnetzeltes" adlı yemeği garsona teklemeden sipariş edene herhalde özel ödül veriyor olmalılar. Zürih usulü şarap ve krema ile hazırlanmış bir tür tas kebabı bu. Ancak restoranın assolistleri fondüler kuşkusuz. Peynir, et, tavuk ve çikolata fondü olmak üzere tüm versiyonlarıyla menüde yer alıyor. Et fondüden pek hoşlanmam. Çünkü ortaya getirilen kızgın yağ tenceresi, insanın üzerini yağ kokutur. Çikolata fondü, şu sıralar İstanbul'un birçok kaliteli restoranında yapılıyor. Ancak asıl fondü bence peynir ile yapılanı. Önce peynirin eritileceği kabın dibi bir diş sarımsakla ovuluyor. Sonra bir ya da birkaç İsviçre peynir çeşidi kısık ateşte beyaz şarap, biraz kiraz rakısı, azıcık nişasta ilavesiyle karıştırılarak eritiliyor. Kaynar halde, kabarcıklar çıkarken servis ediliyor.
|