Kardan adam faciası - 2
Apartmanın alt katında oturuyorum, bahçe katında. Birgün önce hava raporunda kar geliyor diye uyardılar. Sabah biraz geç kalktım; yatak odasının perdesini açtım... Diz boyu kar. Oğlan kalkıp gitmiş anasına. Salonun perdesini açtım. Ah, bahçede bir kardan adam... Kafasında şapkası, boynunda kaşkolu... Kömürden gözleri simsiyah... Göz kırptı bana... "Nerden çıktın?" dedim... "Karla birlikte geldim... Bir iki gün kalır giderim. Merak etmeyin rahatsız etmem..." Üst kattaki çocuklar kardan adamı görünce indiler hemen bahçeye. Yan apartmandaki çocuklar da geldi. Bizimkiler kardan adamın büyük bölümünün bizim bahçede olduğunu, dolayısıyla onun bize ait olduğunu söylediler. Apartman yöneticisi geldi... "Ali bey sizin bu manasız arkadaşlarınızdan sıkıldık. Yine apartmanın huzurunu bozuyosunuz..." dedi. Yandaki apartmanın yöneticisi "Şu gül ağacından itibaren bizim bahçe başlar. Çekin kardan arkadaşınızı kendi tarafınıza" dedi.. İki apartmanın genç kızları "Kardan adam olur da kardan kadın olmaz mı... Hem adamcağız yalnız kalmasın" diye hemen yanına bir kardan kadın yaptılar. Başına eşarp takıp eline bir saplı süpürge tutturdular. Yan apartmanın yöneticisi geldi.. "Ali bey, herif tek başına geldi; sonra bir de karı getirdi... Bunlar evli mi? Cüzdanları var mı? Biz böyle rezilliklere dayanamayız..." diye tutturdu. Karım telefon etti... "Yine yaptın yapacağını... Serseri arkadaşlarını getirip mahalleyi birbirine kattın. Gönder çocuğumu..." dedi. Gazeteciler, televizyoncular da duymuş. Onlar da doluştu. Oğlan kolumu çekti, "Baba bari içeri alalım kardanadamgilleri, kalabalık dağılsın." Tepemin tası attı, bağırdım.. "Salak mısın sen, içeri alırsak erirler, oğlum.." dedim. . Delikanlılardan biri "Madem eriyecekler o zaman bizim davamız uğruna erisinler" deyince herkes bağırmaya başladı... "Bizim için erisinler altı aydır maaşlarımızı alamıyoruz.." "Üniversiteye giremeyenler için erisinler." "Başı zorla açılmak istenenler için erisinler.." "Fenerbahçe için erisinler.." "Koca bulamayan kızlar için erisinler.." "Karı bulamayanlar n'olacak? Onlar da eriyor.. Onlar için erisinler.." "Aydınlar eziliyor.. Aydınlar için erisinler.." Millet birbirine girdi.. Kartopları kurşun gibi vızıldıyor.. Kalabalığın bağırtıları, çığlıkları gökyüzündeki bulutları harekete geçirdi.. Polis kalabalığı zor dağıttı. Akşam bütün televizyon kanallarında ana haberde beni gösterdiler. "Tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu ve tuhaf arkadaşları ortalığı birbirine kattı. Olaylara sebep olan kardan adamlar gözaltında.." Gözaltı dedikleri, sarı bantlarla kardan adamın ve kardan kadının etrafını çevirmiş gitmiş polisler.. Sonra gelir bakarız demişler.. Ertesi sabah kalktım, güneş açmış. Onların yerinde eşarpları, kaşkolları, iki havuç, birkaç kömür parçası.. Serçeler gelmiş, kediler de onları kovalıyor.. Oğlan annesinden kaçmış geldi.. "Nereye gittiler... Kimin için eridiler?" dedi... Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım... Kardan adamla kardan kadın oturmuşlar bir bulutun üstüne, doğuya doğru gidiyorlar... El salladılar... Biz de onlara el salladık...
|