|
|
Son sürat sorular
Nasıl son sürat gidiyoruz anlatamam. Allah bütün bakanlara yardım etsin. Kelle koltukta gidiyorlar. Şaka değil. Nasıl hızlıyız. Bırakın teybi tutmayı iki elimle koltuğa yapışmış bir şekilde düşmemeye çalışıyorum. Bir taraftan soruyorum. "Sayın bakan ne olacak bu hastanelerin hali?" Yanımda Sağlık Bakanı Recep Akdağ var. Daha doğrusu ben onun makam arabasındayım. Bütün kırmızı ışıklarda geçiyoruz. Hani utanmasam gözlerimi kapayacağım. Önde eskort, arkada eskort... Aralıklı polis sirenleri... Ve bakan gayet sakin sorularıma cevap veriyor. Ne oturuşunda bir kayma var ne bir yerlerde dayanma ihtiyacı duyuyor. Alışmış adamcağız ne yapsın. Ben tam "İyi de bir ay içinde ilaç yok, hastaneler servis veremeyecek" derken öylesine bir fren yapıyoruz ki bu sefer gayri ihtiyari gözlerimi sıkıca kapatıyorum. Çarptık mı bir tarafa? Bakan gülümsüyor. Sakin sakin başlıyor anlatmaya. Hayatımın en değişik röportajlarından biriydi. İkinci kez oldu. İlkinde Onur Öymen'e, havaalanına giderken teyp uzatmıştım. Şimdi ise Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a. Tek farkı, Onur Öymen arabasını kendi kullanıyordu. Gel de sor bakalım zor soru, sorabilirsen. Bakan'a gelince... Şoförü öylesine hızlı kullanıyordu ki bende dikkat mikkat kalmadı. Olsun, yine de her şeyi sordum. Yarın Pazartesi Sohbeti'nde.
|